Enerji Bakanı’nın Nükleerde “Nesil” Hatası
Japonya’nın Fukuşima Dai-içi nükleer santralinde meydana gelen kazanın boyutları, süt, ıspanak gibi gıda ürünlerinde ve Japonya’nın birçok bölgesindeki suda radyoaktivitiye rastlanmasıyla daha da ciddi bir boyuta geldi. Türkiye’de ise Fukuşima’da yaşanan kazadan sonra Akkuyu ve Sinop’a yapılması düşünülen nükleer santrallere kamuoyu tepkisi arttı. Almanya, İsviçre, Çin ve Venezuela gibi ülkelerin aksine, Türkiye’nin nükleerde ısrar etmesi, konuyu tartışmaya bile yanaşmaması sadece yurt içinde değil yurt dışında da ilgiyle (!) izleniyor.
Yabancı medyanın konuya ilgi göstermesine şaşırmamak lazım; bunda başbakanımızın ve enerji bakanımızın demeçleri etkili oldu. Nükleer kaza riski tüp gazın patlama riskiyle kıyaslandı, kozmetikle eş tutuldu. Aralık ayında Japonya’ya gezi düzenleyip, mutabakat zaptı imzalarken Japonya’yı depremlere dayanıklı santraller yaptıkları için örnek gösteren Taner Yıldız, kazadan sonra oradaki santralleri eski (1. nesil) olmakla itham etti. Açıkçası, bu demeçler bize Çernobil kazasından sonra yapılan “tarihi” açıklamaları anımsattı.
Fukuşima, 1. değil, 2. nesil
Taner Yıldız’ın Fukuşima santraliyle Türkiye’de yapılması düşünülen santralin nesillerini kıyasladığı bu demeci, yaptığımız araştırmadan sonra daha da tartışmalı hale geldi. Hatırlarsanız Sayın Yıldız, “Japonya’daki 1. nesil santral. Biz 3. nesil (3G) yapıyoruz. Çernobil’de kalbi içinde tutan kap kısım yoktu. Bizim yapacağımız 3. nesil santraller 120 metre betonla, demirle kapalı, tehlike anında da otomatik olarak kendini kapatıyor” demişti(1). Merak ettik, bizzat konunun ilgilisine, Fukuşima’daki reaktörlerin tasarımcısına sorduk. General Electric-Hitachi Halkla İlişkiler Müdürü Michael Tetuan sorularımız kurumu adına yanıtladı ve bize Fukuşima’daki tüm reaktörlerin ikinci nesil reaktör olduklarını açıkladı. Bununla da yetinmeyip Almanya’daki tanınmış nükleer enerji uzmanı Dr. Helmut Hirsch’e de sorduk ve aynı yanıtı aldık. Kısacası Bakan Yıldız’ın Türkiye’deki nükleer kaza riskini küçük göstermek için yaptığı bu açıklama da geçerliliğini yitirmiş oldu. Umarız bundan sonraki “mazeretlerin” dayanakları daha bilimsel olur.
1 http://www.dha.com.tr/hukumet-nukleerde-3glere-guveniyor-flashaber_148440.html