Emisyon miktarları tahminlerin üstünde gerçekleşti

EurActiv Türkiye

Dünya liderleri, ekonomide büyümenin çevre üzerinde geri dönüşü olmayan etkilere yol açmasının önüne geçmek amacıyla Brezilya’nın Rio de Janeiro kentindeki Rio+20 zirvesinde bir araya geldi. Ancak aktivistler, çevre sorunlarının üstesinden gelmek için yeterli adım atılmadığı görüşünde.

Küresel karbon emisyonları, Rio’daki ilk Dünya zirvesinin yapıldığı 1992 yılından bu yana yüzde 48 artmış durumda. Devletler bu zirvede iklimde tehlikeli seviyede değişimin önüne geçmek için emisyonları kısıtlama kararı almıştı.

ABD Enerji Bilgi Dairesi (EIA), verilerin bulunduğu son yıl olan 2010’da küresel çapta, enerji tüketimi sebebiyle 31.8 milyar ton emisyon gerçekleştiğini duyurdu. Bu miktar hem bir önceki yıla oranla yüzde 6.7 daha fazla, hem de Uluslararası Enerji Kurumu’nun yaptığı, 30.6 gigatonluk tahminden oldukça yüksek.

Fosil yakıt kullanımında bu orandaki artışların, bilim insanlarının güvenlik açısından sınır olarak belirlediği, 2050’ye kadar 2 derecelik sıcaklık artışından fazlasına yol açması bekleniyor. Bu seviyenin ötesinde bir artışın, iklim değişikliğini geri dönülmez hale sokması ve felakete yol açması olası.

EIA’nın verilerine göre ABD’deki karbondioksit emisyonları, 2008’deki ekonomik kriz ve durgunluk dönemindeki kısa aranın ardından tekrar yükselişe geçti.

Bu artış, enerji üretiminde kömürden, daha az emisyona yol açan kaya gazına geçişe rağmen gerçekleşti.

Dünyada en çok emisyona yol açan ülke olma ünvanını 2006 yılında ABD’den devralan Çin de 2010 yılında yarışı, 8.3 milyar ton ile önde götürdü. Bu oran bir önceki yıla göre yüzde 15.5, 1992 yılına göre ise ise yüzde 240 daha fazla. Bu seviyeyle ABD’den yüzde 48 daha fazla emisyona yol açan Çin, dünyadaki salımların yaklaşık dörtte birinden sorumlu.

Simon Rogers, Fiona Harvey – The Guardian