Durgunluğun Çevreye Faydası!

Avrupa Birliği CO2 emisyonları ekonomik durgunluk nedeniyle 2009’da rekor düzeyde azalarak yüzde 7 oldu. 

26 Nisan 2011

EurActiv Türkiye

Avrupa Birliği (AB) CO2 emisyonları ekonomik durgunluk nedeniyle 2009’da rekor düzeyde azalarak yüzde 7 oldu. Avrupa Çevre Kurumu (EEA) tarafından 20 Nisan’da yayımlanan rapora göre birlik böylece iklim hedeflerinin ilerisine geçti.

On binden fazla sanayi kuruluşunun 2005’ten bu yana kirlilik alıp satmaları öngörülüyordu.

Emisyon Ticaret Şeması (ETS) kapsamında ve AB’nin Kyoto İklim Sözleşmesi’ne bağlı olarak verdiği sözleri yerine getirebilmesi için şirketlerden kendilerine ayrılan CO2 emisyon kotasını aşmaları durumunda  bir başka bölgede temiz enerji yatırımları yaparak sebep oldukları kirlilikleri gidermeleri şartı bulunuyor.

Başlangıçta kirlilik kredileri tahsis edilen miktarın çok üzerinde çıkınca 2005-2007 döneminde karbon fiyatlarını aşağı çekti. Karbon piyasasında yeni bir sıkıntının yaşanmaması için Avrupa Komisyonu birlik genelinde 2008-2012 dönemi için CO2 salımı üst sınırını 2,08 milyar ton olarak belirledi. Bu şekilde AB üyesi devletlere ikinci karbon ticareti döneminde yüzde 10 daha az CO2 tahsis edildi.

Aralık 2008’de AB ETS’yi gözden geçirerek sanayi kesimi için emisyon indirim hedeflerinde çıtayı yükselti. 2013 yılında yürürlüğe girecek yeni plana göre emisyon tahsislerinde üst sınır 1,72 milyar olacak, AB’de sanayi emisyonları 2050 yılına kadar toplamda 2005 yılı rakamlarının yüzde 21 altına çekilecek.

Hâlen ton başına 17 euro olan karbon fiyatları istenen düzeyde yatırımları sağlayabilmek için oldukça düşük.

“2009 ekonomik durgunluğu bütün AB sektörlerini etkiledi” denilen raporda “Başta kömür olmak üzere fosil yakıtlarının tüketimi bir önceki yıla göre azaldı” denildi.

Avrupa’da sera gazı emisyonları 2009’da 4,6 milyar ton CO2’e eşdeğer miktarda azaldı. 2008 yılı için bu rakam 4,9 milyar  olmuştu.

Yüzde 7,2’lik düşüş (354 milyon ton veya İspanya ya da Polonya’nın bir yıllık emisyon miktarı) 1990’dan bu yana oldukça ciddi bir düşüş gösterdi.

Ancak raporda 2010’da ekonomik büyümenin tekrar kıpırdanmaya başlamasıyla emisyonların ne oranda artacağına ilişkin bilgi verilmedi.

Rakamlar CO2 salımlarının ETS’ye göre 2010’da yüzde 3,5 oranında yükseldiğini gösteriyor.

EEA raporunda “durgunluğun 2009’da hızlandığı ve geçici olarak toplam sera gazı emisyonlarının aşağı eğilim gösterdiği” kaydedildi.

AB’de ekonomik durgunluk nedeniyle beşinci kez yaşanan sera gazı emisyonları Birleşmiş Milletlerin esas aldığı 1990’da salınan 5,59 milyar tonluk emisyonun yüzde 17,6 altına düştü.

AB’nin resmî duruşu hedefin diğer sanayileşmiş ülkelerin de katılması hâlinde indirim oranının yüzde 30 olması şeklinde.

Mart ayında yaptıkları açıklamalarla Almanya ve İngiltere ile diğer bazı üye devletler yüzde 20’lik emisyon indirim hedefinin artırılması çağırısında bulundular.

Avrupa Komisyonu Düşük Karbon Yol Haritası-2050’ye göre birliğin enerji tasarrufu hedefini 2020’ye kadar yüzde 20 artırması durumunda emisyonlardan en az yüzde 25 tasarruf sağlanacak.

Kyoto Protokolü’ne göre 15 AB ülkesinde emisyonlar 20’da yüzde 6,9 azalarak 1990’lardaki düzeyin yüzde 12,9’u oranında bir düşüş gözlendi ki bu rakam Kyoto 2012 hedefinin hemen hemen yüzde 5 altında.

2009’da kirli gazların yayılmasında görülen azalmanın büyük bir kısmı elektrik ve ısı üretiminde yaşandı.

Diğer AB ülkelerinde de emisyonlar ekonomik durgunluk nedeniyle düştü. ABD’de sera gazı salımı yüzde 6,1 Rusya’da yüzde 3,2 oranında azaldı.