Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye enerji verimliliği uyarıları
Kurum tarafından yayınlanan bir raporda Türkiye’nin enerji verimliliği çalışmaları alanındaki eksikliklere dikkat çekiliyor
Dünya Bankası tarafından “Türkiye Cumhuriyeti: Enerji Verimliliği Kurumsal İncelemesi” başlıklı bir çalışma yayınlandı.
Dünya Bankası’na bağlı teknik yardım fonu ESMAP (Energy Sector Management Assistance Program) tarafından desteklenen çalışmanın ekibinde Jas Singh (Kıdemli Enerji Uzmanı ve Görev Ekibi Lideri) liderliğindeki çalışma ekibinde Dilip Limaye (Baş Danışman), Yeşim Akçollu (Kıdemli Enerji Uzmanı), Yasemin Örücü (Enerji Uzmanı) ve Önder Algedik (Yerel Danışman) yer alırken, nihai rapor ise Jas Singh ve Dilip Limaye tarafından yazıldı.
Çalışmada enerji verimliliğin Türkiye’nin ekonomik büyüme sürecini sürdürülebilir şekilde devam ettirmesinde enerji verimliliğinin kritik bir öneme sahip olduğunun altı çizilirken, Türkiye hükümetinin bu durumun farkında olduğu ve enerji verimliliğini Türkiye’nin hem enerji stratejisinin hem de Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planının anahtar bileşeni olarak gördüğü beliriliyor.
Bununla birlikte enerji verimliliğine yönelik nispeten güçlü genel politika çerçevesine rağmen kurumsal ve fonksiyonel boşlukların Türkiye’nin bu alandaki hedeflerine ulaşmasını engelleyebileceğine dikkat çekiliyor.
Çalışmada paylaşılan bulgular ve öneriler genel olarak şu şekilde;
Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nin kapatılması sonrası enerji verimliliği alanında bakanlıkların programlarının desteklenmesine ilişkin roller yeterince açık belirlenmemiştir. Bu durum enerji verimliliği programları oluşturulmasında bazı kurumsal çakışmalara ve rekabete yol açmaktadır. Bu nedenle EİE’ye verilen sorumlulukların Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün de dahil edecek şekilde belirli Bakanlık birimlerine ve kuruluşlarına resmi olarak yeniden tevdi edilmelidir.
YEGM hem yenilenebilir enerji hem de enerji verimliliği alanlarında faaliyet göstermekte olup kurumsal adında enerji verimliliğinin bulunmaması enerji verimliliği görünürlüğünü kaybetmesine neden olmuştur. Kurumun değerlendirme fonksiyonlarının da yeterince gelişmemesi YEGM’nin program etkilerini raporlamasını, maliyet etkinliğini ve genel anlamda etkililiğini değerlendirmesini engellemektedir.
Türkiye’nin enerji verimliliği hedeflerine ulaşması için bağımsız, özerk ve esnek bir Enerji Verimliliği Kurumu oluşturulmalı ve bu kurum sadece enerji verimliliği alanında faaliyet gösterip tüm paydaşlar için görünür olmalı ve sonuçlar bakımından hesap verebilir olmalıdır. Bu kurumun iyi performansa yönelik teşviklere sahip iyi bir yönetimi ve personeli ile çok çeşitli paydaş gruplarını sürece dahil etme, paydaşlarla birlikte çalışma ve onları etkileme yeteneği olmalıdır.
Planlanan politika çerçevesinin tamamlanabilmesi ve mevcut politika ve düzenlemelere sistematik bir şekilde odaklanılabilmesine yönelik ikincil mevzuat konusunda eksikler bulunuyor
Veri toplama ve bilgilendirmeye ilişkin kurumsal roller tanımlanmıştır fakat raporlama yükümlülüklerinin yerine getirtilmesi, veri temizliği ve analizi, karşılaştırma ve sektörel analiz fonksiyonlarının geliştirilmesi gibi alanlarda YEGM’nin kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir.
Başarılı enerji verimliliği projelerinin tekrarlanabilmesi için, uygulama deneyimlerine ilişkin, örnek uygulama incelemeleri, finansman türleri, örnek sözleşme taslakları gibi bilgi toplayacak sistemlerin geliştirilmesine ayrıca finansman ve uygulamanın daha fazla desteklenmesine yönelik programların geliştirilebilmesi gerekmektedir.
Bilgilendirme kampanyalarının başarılı bir şekilde uygulanmasına rağmen kampanyaların zaman zaman etkinliğini kaybettiği görülmektedir.
Çeşitli teşvik uygulamaları ve teknik yardım programları geliştirilmiştir ve bunlar işler durumdadır, ancak program planlama ve uygulama fonksiyonlarının tümü (piyasa etütleri, program tasarımı, uygulama planları, izleme ve raporlama, değerlendirme ve program yeniden tasarımı gibi) biçimlendirilmemiştir.
Çoğu teşvik uygulaması daha büyük sanayi tüketicilerini hedeflemekle birlikte, fonlar her zaman tam olarak kullandırılamamıştır.
KOBİ’lerin finansmana erişimi orta düzeydedir. Geleneksel ticari krediye erişimi daha kısıtlı olan KOBİ’lere yardımcı olmak amacıyla enerji verimliliğine ilişkin basit satışa yardımcı kiralama ve EVD programları gibi, ilave finansman ve hizmet modellerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
Kamu tesislerini, ticari binaları veya konut sektörünü belirli olarak hedefleyen veya enerji verimliliği danışmanlık şirketleri (EVD) gibi yeni mekanizmalara yönelik teşvik programları bulunmamaktadır.
Büyük sanayi tesislerinin Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında tanımlanmış sorumlulukları bulunmaktadır ve söz konusu tesisler tipik kurumsal krediler yoluyla ticari finansmana erişebilmektedir. Bununla birlikte, devletin yüksek ve düşük performans gösterenleri tespit etmesine olanak tanıyacak sistematik bir alt sektör veri analizi ve karşılaştırması bulunmamaktadır. Uygulamanın kalitesinin değerlendirilmesi de dahil olmak üzere, sanayi işletmelerinin enerji verimliliği sorumluluklarının uygulanması konusunda yaptırımlar güçlendirilmelidir.
Çeşitli durumlarda bazı teknik yardım girişimleri bulunmakla birlikte, bunların çoğunun donörler tarafından finanse edilen, birkaç yıl sonra kademeli olarak uygulamadan kaldırılacak geçici nitelikte programlar olduğu görülmektedir. Son kullanıcılara kapsamlı teknik, finansal ve uygulamaya ilişkin bilgi sağlayacak fonksiyonel EV bilgilendirme merkezleri, web siteleri veya uygun diğer araçlar bulunmamaktadır.
İzleme ve değerlendirme fonksiyonları henüz tam olarak geliştirilmiş ve faaliyete geçirilmiş değildir. Bunların bazıları planlanmış veya politikalarla belirlenmiştir fakat bunlara ilişkin resmi değerlendirme raporları tespit edilmemiştir.
Ulusal düzeyde belirlenmiş hedefler mevcuttur ancak hedeflerin uygunluğu, uygulama maliyetleri, finansman kaynakları, vs. hakkında yapılan analizler sınırlıdır. Nispi öncelik sıralamalarını veya enerji tasarrufu potansiyellerini belirlemeye yönelik sektör veya alt sektör hedefleri belirlenmemiştir. Öte yandan, ulusal hedefler doğrultusunda kaydedilen ilerlemenin nasıl ölçüleceğini ve ne aralıklarla raporlanacağını belirlemeye yönelik olarak kabul edilmiş bir metodolojinin de bulunmamaktadır.
Program ve proje düzeylerinde, bunların etkilerini veya etkililiğini belirlemeye yönelik açık değerlendirme ve ölçüm doğrulama metodolojileri veya planları bulunmamaktadır. Bu tür değerlendirme planları program amaçlarının ve hedeflerinin belirlenmesine ve daha sonra programın bunları başarıp başarmadığını tespit etmeye yönelik göstergelerin ve yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Kamu kurumları belirli düzeyde politika uygulama sorumluluğuna ve teknik yardım programlarına sahiptir, ancak bu sektöre tam olarak hizmet verebilmek için gerekli olan düzenleyici teşvikler, politika ayarlamaları, finansman ve teknik yardım sağlayacak ulusal düzeyde bir program mevcut değildir. Kamu kuruluşlarının, Enerji Verimliliği iyileştirmeleri uygulamalarının önünde prosedüre ilişkin engeller (kamu bütçelemesi, ihale ve borçlanma gibi) oluşturan mevcut politika ve düzenlemelerin değiştirilmesi için politika düzenlemeleri gerekmektedir. Kamu kuruluşlarının enerji verimliliği sorumluluklarının uygulanmasına yönelik yaptırımlar da güçlendirilmelidir.
Anahtar boşluklardan birisi, hem merkezi kuruluşlar hem de belediye kuruluşları için finansmana erişimdir. Uluslararası deneyim, belediyelere yönelik kredi piyasaları geliştirilinceye kadar kamu sektörünün enerji verimliliği projelerine yönelik özel ve yarı kamu katkısından oluşan bir finansman modeline ihtiyaç duyulabileceğini göstermektedir.
Çeşitli alt sektörler arasında –örneğin kamu binaları, sokak aydınlatması, belediye su pompaları, toplu taşıma gibi- yüksek ve düşük performans gösterenlerin tespitine olanak tanıyacak daha iyi veri analizi ve karşılaştırmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sokak aydınlatması mülkiyet ve işletme konularının açıklığa kavuşturulması gereken bir alan olarak, görüşülen birkaç kişi tarafından özellikle vurgulanmıştır.
Hükümet, ulusal standartlar ve etiketleme uygulamaları, kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları ve gelişmiş bir bireysel kredi piyasası yoluyla enerji açısından verimli cihazların teşvikine yönelik nispeten güçlü bir programa sahiptir. Bununla birlikte, enerji verimli cihazların piyasa paylarının takibi ve düşük gelirli tüketicilere yönelik programların geliştirilmesi için daha kap- samlı veri ihtiyacı bulunmaktadır.
Özellikle birden fazla ailenin yaşadığı apartmanlarda olmak üzere, ısıtma ve soğutmada enerji kullanımının düşürülmesi için evlerin yenilenmesine ilişkin uygulamalar sınırlı düzeydedir İnşaat malzemelerine yönelik bazı standartlar bulunmakla birlikte, uygun koşullarda finansmana erişimin artırılması, teşviklerin getirilmesi ve teknik yardım sağlanması gibi yollarla binaların enerji verimliliği açısından güçlendirilmesine yardımcı olmak için mevcut apartman yönetimi kooperatifleri ve ev sahibi dernekleri (ESD) ile birlikte çalışmayı sağlayacak programların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.