Depolama projelerinde finansman aşaması yaklaşıyor
Sektör uzmanlarına göre YEKDEM düzenlemesi ile birlikte projeler finanse edilebilir aşamaya geldi. Fakat yeşil finansmanın teşvik edilmesi de gerekiyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) işbirliği ile 4 Mayıs 2023 günü, İSO ev sahipliği ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri” düzenlendi.
Seminer programının “Finans ve Mevzuat Oturumu” başlıklı son oturumunda, GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan’ın moderatörlüğünde YEYKAD Kurucu Üyesi ve Sürdürülebilir Finans Danışmanı Seyran Hatipoğlu ile Yenilenebilir Enerji Finans Danışmanı Başar Yılmaz enerji depolama projelerinin finansmanı ve finansman kaynaklarının artırılması için yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerini paylaştı.
“Yeşil finansmanı teşvik edecek düzenlemeler geliştirilmeli”
Toplantının Finans ve Mevzuat başlıklı panelinde konuşan YEYKAD Kurucu Üyesi ve Sürdürülebilir Finans Danışmanı Seyran Hatipoğlu enerji yatırımlarının finansmanındaki gelişmelere dikkat çekerken, özellikle yenilenebilir enerji gibi yeşil projelerin finansmanın artırılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.
Konuşmasında dünyada şimdiye kadar enerji yatırımları için beş trilyon dolarlık finansman sağlanmak ile birlikte bu rakamın yeterli olmadığını vurgulayan Hatipoğlu, 4-5 trilyon dolarlık bölümü 2030’a kadar olmak üzere, yeni enerji yatırımları için şimdiye kadar sağlananın toplam finansmanın en az beş katı kadar kaynağa ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye’deki mevduat bankaları tarafından sağlanan toplam finansman için yeşil finansmanın payının halihazırda %30-35 oranında olduğu bilgisini de veren Hatipoğlu, finans kuruluşlarının öz tüketime yönelik çatı üstü güneş enerjisi projeleri için şimdiye kadar ciddi miktarda finansman sağladığını ve bu alanın kuruluşlar tarafından çok iyi öğrenildiğini de sözlerine ekledi.
Enerji depolamanın finans kuruluşları için yeni bir alan olmak ile birlikte bu kuruluşlara projelerin gelmeye başladığını da dile getiren Seyran Hatipoğlu, bununla birlikte henüz çok fazla birikmiş bir proje stoğu olmadığını, faiz ve kurların netleşmesi ile birlikte bu projelere yönelik kredi piyasasının önünün açılacağını kaydetti.
Türkiye’nin yakın zamanda gerçekleştirdiği yeşil tahvil ihracının da çok olumlu şekilde sonuçlandığı değerlendirmesinde bulunan Hatipoğlu, yeşil tahvillerden gelen kaynakların hibe ve teşvikler yolu ile yeşil finansman çalışmalarına aktarılması ile bankalara getirilen menkul kıymet ayırma zorunluluğu gibi alanlarda yeşil finansmanın istisna tutulmasının da sektöre kullandırılabilecek kredilerinin artmasını ve finansman maliyetlerinin düşmesini sağlayabileceğini de savundu.
“Enerji depolamanın pazarının açıldığını söyleyebiliriz”
Panelin diğer konuşmacısı Yenilenebilir Enerji Finans Danışmanı Başar Yılmaz da konuşmasında, hafta başında yayımlanan yeni YEKDEM düzenlemesine atıf yaparak, enerji depolama projelerinin finanse edilebilirlik açısından 2019 yılındaki çatı üstü güneş enerjisi projeleri ile paralel bir noktaya geldiği değerlendirmesini paylaştı.
Başar Yılmaz konuşmasında 2019 yılında, leasing sektöründe görev aldığı dönemde çatı üstü GES projelerinin döneminin başladığını söylediğini bunun da bu dönemde taslak yönetmelik ile de olsa öngörülebilirliğin sağlanmasını sayesinde olduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler sonrası öz tüketime yönelik güneş enerjisi projeleri için yaptıkları matematiksel modelde birçok belirsiz bileşen olduğunu, bunların başında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji fiyatlarının geldiğini dile getiren Başar Yılmaz, buna karşın gelinen noktada bu projeler için alım garantisinin dahil edilmeden, yalnızca piyasa koşullarının baz alınarak yapılan modellemelerde bile yatırımların finanse edilebilir duruma geldiğini ifade etti.
Halihazırda enerji depolama projelerinin 2019’daki çatı üstü GES projeleri ile benzer bir noktada olduğunu dile getiren Başar Yılmaz, düzenlemeler sayesinde bu projeler için henüz tam bir nakit akış modeli oluşturulamamak ile birlikte yatırımcıların finans kuruluşlarına taslak olarak sunabileceği, anlatılabilir bir modelin oluşabildiğine vurgu yaptı.