Değişiklik,Uyuşmazlık ve Güven Eksikliği

Mürşat Özkaya
21 Mart 2012

Değerli okuyucular!

Yıllardır çeşitli değişiklikler yaşayan Elektrik Piyasası Kanunu taslak olarak yayınlandı. Bu tarz topyekün bir yenilenmeye ihtiyaç vardı, iyi de yapıldı. Madde madde iyi ya da kötü neler yapıldığına girmeyeceğim. Esas olarak takıldığım birkaç önemli madde var, fakat bu iki madde ışığında değineceğim konular ise çok daha önemli. Hiç bitmeyen değişiklik ihtiyacımızdan dolayı yaşanan uyumsuzluk ve dolayısıyla güven eksikliği!

Enerji alanındaki mevcut kurumlar arasında bir kopukluk bir irtibatsızlık mı var, yoksa başka bir durum mu var doğrusu ben tam olarak anlamıyorum. Daha geçen ay Enerji Bakanlığı tarafından çıkarılan bu Taslak için görüşler toplandı ve yakın zamanda Kanun olarak önümüze konulacak. Bunun yanında, geçen sene çıkarılan ve kısaca Lisanssız Yönetmeliği diyeceğimiz yönetmeliğe dair son Tebliğ de geçtiğimiz hafta EPDK tarafından yayınlandı. Anlamadığım konu, yönetmelik ve tebliğde yer alan birtakım maddeler, Ana Kanun olacak olan Elektrik Piyasası Kanun Taslağında neden daha değişik (veya değiştirilebilecek şekilde) olarak yer alıyor. Taslaktır nasıl olsa, Kanunda yer almayabilir demenin anlamı yok, eğer Kanunda yer almayacağı kesinse neden taslakta yer alıyor veya madem Kanunda yer alacak daha yeni çıkarılan Tebliğ’de neden tersi yer alıyor. Biliyorsunuz bir ara Lisanssız Yönetmeliği ile YEK Kanunu arasında da enteresan çelişkiler vardı. Neyse ki YEK Kanunu yenilendi de durum düzeldi. Buyurun şimdi Taslak’taki maddelere bakalım.

Lisanssız yürütülebilecek faaliyetler

(3) İkinci fıkra uyarınca lisans alma yükümlülüğünden muaf olan kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi halinde elektrik enerjisi dağıtım şirketince, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisi için 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan, kojenerasyon ve mikro kojenerasyon tesislerinde üretilen elektrik enerjisi için Türkiye Ortalama Elektrik Toptan Satış Fiyatından satın alınır. Bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

Kojenerasyon ve Mikrokojenerasyon tesislerinden üretilen elektrik için Kanun taslağında yer alan fiyatlandırma, Yönetmelik ve Tebliğde daha farklı olarak yer alıyor. Son çıkan Tebliğde, kojenerasyon tesisleri için dağıtım şirketinin bir alım yükümlülüğü yok, mikrokojenerasyon için ise sadece tüzel kişilere yönelik bir alım yükümlülüğü var ve o da 5346 Tablo I’de yer alan en düşük fiyat. Kanun taslağı ise bu konuyu oldukça farklı yaklaşmış, her iki üretim yöntemini de yukarıdaki gibi farklı fiyatlandırmaya tabi tutmuş. Aslen bana göre, isterse 0 verimli olsun, şebekeye hiç elektrik veremeden çok fazla kojen kurulumu yapılamaz, maalesef mikrokojene de çok fazla ilgi olduğunu duymadım. Buna rağmen, bu durum kafaları karıştıracaktır.

(4) Kurul, rekabetin gelişmesi, iletim ve dağıtım sistemlerinin teknik yeterliliği ve arz güvenliğinin temini ilkeleri çerçevesinde lisanssız yürütülebilecek üretim faaliyetinin kapsamını genişletmeye, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin kurulu güç üst sınırını iki katına kadar artırmaya ve kurulu güç ile kaynak esasına göre satış limitleri belirlemeye yetkilidir.

Bu madde de epey zamandır ortada dolaşan 500 kW sınırının 1.000 kW’a çıkarılabilmesine yönelik. Güneş sektörü için, ülkemizde yapılan projelere bakılırsa 500 kW bile oldukça yüksekken, 1.000 kW’a çıkış bu sektör için belki pek bir etki yapmayabilir fakat rüzgar sektörünü oldukça ama oldukça değiştirecektir. Zaten belli başlı türbin üreticileri 1 MW altı türbin üretimine kendi markaları altında artık pek yüz vermezken, zirvelere yönelirken; 500 kW ve altı kaliteli ürün bulmak ta iyice zorlaşıyor. Gene de yurtdışında piyasalara bu güçte yıllar boyunca hizmet vermiş ve vermeye devam eden ürünler var ve kullanımı yerinde üretim açısında oldukça önemli ve faydalı, her zaman da öneriyoruz. Şimdi Tebliğ de çıktı ve mevzuat tamamlandı. 1 MW’a çıkış gerçekleşirse piyasaya daha fazla ürün sunulabilmesi açısından türbin üreticilerinin elini biraz daha kolaylaştıracaktır.

Satış limiti ise bana biraz daha kafa karıştırıcı geliyor. Bir aralar lisanssız yönetmeliğinde üretilen elektriğin belli oranda şebekeye satılabileceğine dair maddeler vardı. Sonraları çıkarılan yönetmelik ve tebliğde ise bu tarz bir yaklaşım bulunmuyor. Şebekeye verilecek elektriğe yönelik bir limit bulunmuyor. Fakat yukarıdaki maddede yer alan cümle açıkçası biraz kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden oluyor.

Bizzat üst düzey yetkililerden duyduğum 1 MW artışına dair ciddi bir konu, dolayısıyla yarın bir satış limiti getirilmesi de çok beklenmedik bir şey olmayacaktır. Yalnız tebliğ çıkarıldıktan bu tarz bir yaklaşım pek doğru olmaz, en azından uzun bir süre, belki de olmayacaktır da. Hem artık hem de limit konusu (en azından yetkisi) hem piyasadaki firmaları hem de potansiyel alıcıları gene beklemeye itebilecektir. Aslında beklemeye uzun zamandır alışık olan sektör bunu da kaldırır diyenler çıkabilir.

Sözün özü, eğer Kanun’da yer alan bu maddeler yasalaşırsa, yönetmelik ve tebliğ değişecek mi? Mecburen değişecek. Peki çıkaranların bu olaylardan haberlerinin olmaması gibi bir durum olabilir mi? Olsa bir türlü olmasa bir türlü! Yönetmelik, Tebliğ değiştirmek Kanun’a göre daha kolay veya hızlı olabilir ama her değişiklik her düzenleme piyasayı derinden etkiliyor, işler ertelenip duruyor.

Değerli okuyucular, ülkemizde belki de piyasanın devlete en bağlı olduğu sektör enerji sektörü olduğu için en ufak bir değişiklik domino taşı gibi piyasayı, dolayısıyla firmaları ve tüketicileri etkiliyor. 500 kW 1 MW olursa, bir satış limiti gelirse, hatta kojenlerdeki fiyatlandırma değişirse, değişikliğin boyutu küçük ya da büyük bir şekilde olur. Bu durum da zaten epey bir bekleme süreci geçiren piyasayı maalesef gene bir bekleme sürecine iter. Kimse yanlış anlamasın, değişiklik iyidir ya da kötüdür demiyorum ama bir yerde de bitmeli!