Çevrecilere Göre ‘Yeşil Tüketim’ Mümkün Değil
Çevreciler, ‘çevre dostu ürünlerin’ ucuzlaştırılarak teşvik edilmesinin, tüketimi artırarak kazanımları gölgede bırakacağı uyarısında bulunuyor.
Genellikle pahalı olan çevre dostu ürünler için vergi teşvikleri tartışmaları gündemde. Ancak taraflar, bu ay kaynak verimliliği üzerine gerçekleştirilen bir toplantıda, kaynak verimliliğinin ‘maliyetten kazanma’ argümanıyla teşvik edilmesinin olumsuz sonuçları olabileceğini dile getirdi.
WWF’in İngiltere sorumlusu David Norman, ‘Kaynak verimliliğini maliyetten kazanım argümanıyla satmak işe yaramayacaktır. İnsanlar bu sefer gidip diğer ürünleri de alır. Bu, örneğin tasarruflu buzdolapları için geçerli. Buradan elde edilen kazanımlarla enerji tüketen diğer cihazlar alınıyor.’ dedi.
Bu ‘ribaund etkisi’ bir süredir iklim değişikliği tartışmalarında yer ediyor. Örneğin, yakıt tüketimi az olan bir aracın sahibi, bu kez daha uzak yerlere gidiyor. Ya da ısınmadan kazanılan para uzak ülkelerde tatile harcanıyor.
Norman, ribaund etkisinin akademik araştırmayla ortaya konmadığını teslim etmekle beraber, satın alınan ürünlerin kalitesinin, ucuza satın almadan daha önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Ekonomi ve Ticaret departmanından Steven Stone, ribaund etkisi için olası çözümlerle ilgili bir soruya karşılık ‘Fiyatlar, kullılan kaynakları yansıtmıyor.’ dedi ve yenilenemeyen kaynakların fiyatının yeterince yüksek olmadığını savundu.
Norman, bu görüşe katılmakla beraber konunun sadece ekonomiyle ilgili olmadığını, dünyanın diğer yerlerindeki insanlar için yer açmak ve gelecek nesillerin yaşamlarını sürdürebilmesini sağlamak gerektiğini söyledi.
‘Kiralama toplumu’
Avrupa Komisyonu’nun kaynak verimliliği yol haritasına karşı Parlamento’nun yanıtını kaleme alan Hollandalı liberal AP üyesi Gerben-Jan Gerbrandy, ‘eğer daha akıllıca tüketirsek, daha az tüketmemize gerek kalmaz’ dedi. Gerbrandy, cam örneğini vererek, daima geri dönüşüm uygulanması halinde tüketiminin sorun olmadığını söyledi.
Gerbrandy aynı zamanda ‘kiralama toplumu’ kavramının daha yakından incelenmesi gerektiğini söyledi. Bu kavrama göre tüketiciler, ürünleri satın almak yerine kullanmak için ücret ödüyor, kullanım süresi bitince iade ediyor.
Gerbrandy, böyle bir yaklaşımın daha dönüşümlü bir ekonomi sağlayacağını söyledi.
İş dünyasının tüketici davranışları üzerindeki rolü
Konferansta konuşan Unilever temsilcisi Thomas Lingard ise mesajların iletilmesinde iş dünyasının tecrübeli olduğunu ve çevre dostu alışkanlıkları teşvik etmekte yardımcı olabileceklerini söyledi.
Büyük markalar, tüketicilerin davranışlarını anlamak ve etkilemek için büyük paralar ve mesai harcıyor. Kimileri, uluslararası şirketlerin daha sürdürülebilir bir ekonomi için tüketici alışkanlıklarını etkileyebileceğini savunuyor.
Önce ‘yeşil üretim’
Ancak çevre dostu ürünlerin, tüketimi kadar üretimi de önem taşıyor.
Geçtiğimiz hafta Brüksel’de gerçekleşen bir konferansta, çoğu tüketicinin çevre dostu ürünleri tercih ettiği, ancak küçük bir kısmının bu ürünler için daha yüksek fiyat ödemeye razı olduğu ortaya kondu. Tüketiciler genel olarak, doğru olanı başkalarının yapmasını bekliyor.
Perakende sektöründe tüketicileri belirli ürünlere yönlendirmek ‘seçenek düzenlemesi’ olarak adlandırılıyor. Seçenek düzenlemesi, çevreye zararlı ürünlerin, yasalar, standartlar ya da gönüllü olarak raflardan kaldırılması anlamına geliyor.