‘Çevre Lisansı’nda süre doldu, şirketler tedirgin

Çevre lisansında 2 yıllık uyum süresi doldu, 1.5 milyon euroluk yatırım gerektirdiği belirtilen lisans için İSO’nun uzatma talebi kabul görmedi

3 Nisan 2012

Dünya

İbrahim EKİNCİ – Kezban KARABOĞA

AB’ye uyum kapsamında çıkarılan ve şirketlerin ‘çevre lisansı’ almasını öngören 2010 tarihli yönetmeliğin verdiği 2 yılık uyum süresi bitti. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) itirazları ve “uzatılsın” başvurusu kabul görmedi. Çevre lisansı almayan binlerce şirket, denetimlerde bu lisansın talep edilmesi halinde yaptırım ve yüksek cezalarla karşı karşıya kalabilir. İSO Başkan Vekili ve Çevre İhtisas Kurulu Başkanı Fikret Tanrıverdi, “İtirazlarımızı bildiren ve erteleme isteyen dosyayı bakanlığa vermiştik. 22 Mart’ta bu konuyu konuştuk. Dün (29 Mart) de son olarak sorduk, uzatma yok. Tolerans olsa da eğer resmi uzatma olmazsa işletmeler cezayla karşı karşıya kalabilir. Denetçiler sorumluluk almamak için çevre lisansını isteyecek. Yoksa ne yapacak? KOBİ’ler için uyum maliyeti yüksek” dedi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de “Şirket başına 1.5 milyon euroluk yatırım gerektiriyor. Binlerce KOBİ’nin böyle bir yatırım gücü yok. Bunun zamana yayılması gerekir” diye konuştu.

2010’da çıkan yönetmelik

1 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe giren ve Çevre Kanunu’na dayanan “Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında” başlıklı yönetmelik,  mevcut izin ve lisansların geçerliliğini yeniden düzenliyor ve yeni lisans alınmasını öngörüyor. Avrupa Birliği çevre mevzuatına uyum kapsamında çıkarılan yönetmeliğin geçici 1’nci maddesinin 1’nci bendi şöyle diyor: “Mevcut işletmeler, bu yönetmelik yürürlüğe girmeden önce ilgili mevzuat kapsamında ayrı ayrı almış oldukları izin veya lisanslarından, bu yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra geçerliliği ilk bitecek olanın süre bitiş tarihinden en az otuz gün önce bu Yönetmelik kapsamında çevre izin veya çevre izin ve lisans başvurusunda bulunur. 2 – Çevre izin ve lisansları süresiz olanlar ise bu yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden itibaren en geç iki yıl içerisinde bu yönetmelik kapsamında çevre izin veya çevre izin ve lisans başvurusunda bulunur.”

Tedriginlik yaratan da verilen ‘iki yıllık’ sürenin dolmuş olması, şirketlerin ezici çoğunluğunun lisans almak için gerekli yatırımı yapamamış olması…

İSO konuyu takip ediyor

Çevre Kanunu ve yönetmeliklerin AB’ye uyum kapsamında çıkarıldığını ve çok yüksek bir maliyet öngördüğünü belirten İSO Başkan Vekili ve Çevre İhtisas Komisyonu Başkanı Fikret Tanrıverdi, şu açıklamayı yaptı:

“Biz itirazlarımızı bildiren ve erteleme isteyen bir dosyayı bakanlığa vermiştik. 22 Mart’ta bu konuyu konuştuk. 29 Mart’ta da son olarak sorduk. Tarihi uzatmalarının mümkün olmadığını söylediler. Bu durumda çevre izinleri için süre uzatımı gerçekleşmedi. 1 Nisan’dan sonra işlemlere devam edilebilir eğilimi var. Benim tahminim uzatmadılar ama toleranslı bir yaklaşım olabilir.

Bu işin Türkiye’ye toplam maliyeti 60 milyar Euro. Tahminler bunun yüzde 15 – 25 arasını sanayinin üstleneceği yönünde. AB’den mevzuat çevriliyor ama uygulama aşamasında, takvime uyulamayacağı gözüküyor. Türkiye’de işletmelerin yüzde 99’u KOBİ. Yüzde 1 büyük işletmeler zaten takip edebiliyorlar. Bu yüzden KOBİ’ler için uyum maliyetli bir konu. Uyabilecek kaynakları yok. 1 Nisan’da süresi dolacak olan lisans alma zorunluluğu da öyle. Yalnız tolerans olsa da eğer resmi olarak bir uzatma olmazsa işletmeler cezayla karşı karşıya kalabilir. Diyelim ki denetçi gitti, sorumluluk almamak için çevre lisansını isteyecek. Yoksa ne yapacak? Ambalaj atıkları ile ilgili konuda da uzatma yok. Web tabanında, atık beyan forumu var, doldurmak gerekiyor ama bakanlığın veri tabanından ulaşılamıyor. Yani işlem yapmak istediğinde de yapamıyorsun. Veri tabanına ulaşılamamasının yoğunluktan olduğu söylendi.”

Antalya’da ele alındı

Konu, 26 Mart’ta Antalya’da gerçekleşen bir toplantıda ele alındı. Bu toplantının katılımcıları arasında bulunan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, “Bizim tahminlerimize göre şirket başına 1.5 milyon euroluk yatırım gerektiriyor. Büyük şirketler zaten bu tür yatırımlarını yapıyorlar ama binlerce KOBİ’nin böyle bir yatırım gücü yok. Bunun zamana yayılması gerekir” dedi. Konunun ‘çevre temalı’ Antalya Expo toplantılarında ele alındığını belirten Gülle, sürenin uzatılmasını ya da bakanlığın gerekli yatırımları yapabilmek için faizsiz ya da düşük faizli kredi vermesi gerektiğini söyledi. Konu ile ilgili olarak DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan İsmail Gülle, “Fabrikaların yapması gereken yatırım ciddi maliyetlere ulaşıyor. Birkaç işletme lisanslarını yeniledi. Ancak pek çok işletme henüz yenileme yapamadı” diye konuştu.

Tedirginlik yaratan madde

Yönetmelikte verilen uyum süresinin dolmasına rağmen çevre lisansı almayan şirketlerin, bakanlık toleranslı bir uygulama yapmaması veya yerel otoritelerin sıkı denetim yapması halinde yaptırımlarla karşı karşıya kalması olasılığı bulunuyor. Yönetmeliğin 15’inci maddesinde

“(1) İşletmenin çevre izin veya çevre izin ve lisans koşullarına aykırı iş ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanır. (2) Uygunsuzluğunun düzeltilmesi için; işletme tarafından iş termin planı ve taahhütname verilmesi halinde, işletmeye yetkili merci tarafından en fazla bir yıla kadar süre verilebilir. (3) İşletme tarafından iş termin planı ve taahhütname verilmemesi, çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler nedeniyle işletmeye süre verilmemesi veya işletmeye verilen sürenin bitiminde uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, yetkili merci tarafından çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir ve işletmenin faaliyeti, kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz durdurulur” diyor.

Çıkış yolu geçici belge

Yönetmelikte şirketlerin yeni bir süre almasının yolunu açan 7’nci maddeye birçok şirketin başvurması bekleniyor. Ancak bu maddeden yararlanmanın da koşulları var. Maddede şöyle diyor:

” (1) Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmeler, bu Yönetmeliğin 6’ncı maddesi kapsamında geçici faaliyet belgesi için yetkili merciye, e-başvuru yapar. (2) 17/7/2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı verilen işletmeler, izne esas taahhütlerini yerine getirdiklerini başvuru formunda belgelemek zorundadırlar. (3) Tüm işletmelere, gerekli bilgi, belge ve raporların tamamlanması için yetkili merci tarafından en fazla bir yıl süreli geçici faaliyet belgesi verilebilir. ”

Ankara Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Özge Ergen de DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, bakanlıklarda yeniden yapılanma döneminde konunun Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçtiğini, bu geçiş döneminde takip ve denetim boşlukları yaşandığını söyledi.

Yönetmeliğin ilgili maddeleri

“Amaç ve Kapsam”ı “Ek-1 ve Ek-2 listesinde yer alan faaliyet ve tesisler tarafından 2872 sayılı Çevre Kanununa göre alınması gereken izin ve lisanslara ilişkin tüm iş ve işlemler ile bu iş ve işlemlere ilişkin yetkili mercilerin, çevre yönetim birimlerinin ve çevre görevlilerinin görev ve sorumlulukları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarının, işletmelerin ve işletmecilerin yükümlülüklerini belirlemek” şeklinde özetlenen yönetmelik, 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmelik; çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeleri, çevresel etkilerine göre şöyle sınıflandırdı.

a) Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler (Ek-1 Listesi)

b) Çevreye kirletici etkisi olan işletmeler (Ek-2 Listesi)

Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmelerin, çevre izni veya çevre izin ve lisansı alması zorunludur.

Çevre iznini veya çevre izin ve lisansını vermeye yetkili merciler

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca verilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı;

a) Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlık,

b) Ek- 2 listesinde belirtilen işletmeler için İl Çevre ve Orman Müdürlükleri, tarafından verilir.

(…) Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer almayan işletmelerin emisyonlarının sınır değerlerin üzerinde olması halinde, yetkili merci, bu işletmelerin de çevre izni almasını ister.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Mevcut işletmeler, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce ilgili mevzuat kapsamında ayrı ayrı almış oldukları izin veya lisanslarından, bu Yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra geçerliliği ilk bitecek olanın süre bitiş tarihinden en az otuz gün önce bu Yönetmelik kapsamında çevre izin veya çevre izin ve lisans başvurusunda bulunur. (2) Çevre izin ve lisansları süresiz olanlar ise, bu Yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden itibaren en geç iki yıl içerisinde bu Yönetmelik kapsamında çevre izin veya çevre izin ve lisans başvurusunda bulunur. Ancak bu işletmelerden ilk defada ücret alınmaz.”