‘’Çatı kurulumlarının önü açılmalı’’
GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu güneş enerjisi sektörünün gündemindeki sorunlara yönelik değerlendirmede bulundu
GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu Dünya Gazetesi’nden Büşra Kosif’in Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamındaki gelişmeler ve güneş enerjisi sektörünün gündemindeki konulara yönelik sorularını cevapladı.
Telemcioğlu yaptığı açıklamada YEKA düzenlemesi kapsamında Konya,Karapınar’da gerçekleşecek yatırımların önemine dikkat çekerken şunları kaydetti;
“3.000 MW’lık alanın 1.000 MW’ının Türkiye’de hücre üretimi için tahsis edilecek olması çok doğru bir adım. Bu panellerin ana maddesi hücreyi dışardan alıyor olmak sektöre ciddi sıkıntılar yaşatmakta. Bu adımla Türkiye arz güvenliği ve dış ticaret açısından önemli avantajlar elde edecek, ülkemizin ihracat potansiyeli artacak, yerli teknolojinin gelişmesi açısından ülkemizdeki AR-GE yeteneğine önemli katkılar sağlayacaktır.’’
‘’Çatı kurulumlarının önü açılmalı’’
Türkiye’de güneş enerjisi sistemleri kurulumu için kullanılabilecek 8 milyon konut ve 95 milyon metrekare sanayi çatısı bulunduğuna dikkat çeken GÜNDER Genel Sekreteri şunları kaydetti;
“Maalesef bu çatılar henüz boş. Bunları yatırıma döndürürsek hem enerjinin tüketildiği yerde üretimini sağlarız, böylece elektriği bir yerden bir yere taşıma maliyetimiz ve iletim kayıplarımız olmayacak, yerel istihdam için önemli bir gelişme olacak hem de küçük tasarruflar yatırıma dönmüş olacaktır. Bu yüzden çatı kurulumlarının önünü açacak mevzuat geliştirilmeli ve bu kurulumlar için özel teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir.
‘’Yabancı yatırımcıların güvenini sağlayacak önlemler alınmalı’’
Güneş enerjisi yatırımlarına yönelik yasal düzenlemelerin çok sık değişmesinin yabancı yatırımların kaçmasına neden olduğuna dikkat çeken Faruk Telemcioğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Mevzuat çok sık değiştirilmemeli. Böyle olduğunda yatırımcı korkuyor ve kaçıyor. Bir gece kalkıyoruz kanun değişmiş. Bu durumda da yabancı yatırımcı ülkemize gelmeye soğuk bakıyor gelenler de yarın ne olacak kaygısı ile tedirginlik içerisindedir. Kısa vadede yabancı yatırımcıların ilgisini çekecek güvenini sağlayacak ve de en önemlisi sürekliliği olan tedbirler alınmalı”
‘’Lisanssız üretimin önü tamamen kapanmak istenmektedir’’
Yatırımların artmasına yönelik bürokratik engellerin de olduğunu da kaydeden Telemcioğlu bunları şu şekilde sıraladı;
‘’Maalesef birçok bürokratik engel ile karşılaşıyoruz. Örnek olarak proje onay süreçlerinde yaşanan sıkıntılar bile başlı başına birer engel niteliğindedir. Kamu her ay başka bir uygulama başlatarak lisanssız üretim ve başvuruları engelleme çabasında. Firmalar ve kişiler başlangıçta koyulan kurallara göre başvurularını yaptılar, fizibilitelerini buna göre düzenlediler, çağrı mektupları alındı ama daha sonra proje onaylarında yaşanan keyfi uygulamalar, kurulum sonrası farklı elektrik dağıtım firmalarındaki farklı uygulamaları, belediyelerin farklı ve keyfi uygulamaları bu konularda en çarpıcı örneklerdendir. Yerli üretimi desteklemek adına lisanssız yatırımlarda ithal panellere Yatırım Teşvik Uygulaması kaldırılırken aynı anda lisanssız projelerde Yerli Ürün Katkı Payı uygulaması da kaldırılmaktadır. Buradaki çelişkiyi anlamak mümkün değildir. Son olarak EPDK’nın lisanssız üretimlere uygulanan dağıtım sistemi kullanım bedeline ilişkin mevzuat değişiklik tasarısı da gösteriyor ki kamu lisanssız üretimin önünü tamamen kapatmak istemektedir. Daha önce verilen çağrı mektuplarının da yatırıma dönüşmesi istenmemektedir algısı gittikçe yaygınlaşmaktadır.’’