Bürokratik sorunlar rüzgâr yatırımlarının hızını yavaşlatıyor
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Sektör Toplantısı’nda sektördeki sorunlara dikkat çekildi
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ev sahipliğinde Salı günü Ankara’da Türkiye Rüzgâr Enerjisi Sektör Toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, burada yaptığı konuşmada Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün gelişimine ve sektörün Türkiye’nin elektrik üretimindeki önemine dikkat çekti.
Rüzgâr enerjisi ile Antalya’nın tüketimi kadar elektrik üretiliyor
Bakan Yıldız konuşmasında Türkiye’nin rüzgâr enerjisi alanında 3,000 megavat seviyesinde kurulu güce ulaştığını hatırlattı. Yıldız bu gücün Türkiye’nin toplam elektrik üretim kapasitesindeki payının yüzde 4.5’e yakın olduğunu ve Türkiye’nin elektrik üretimine yüzde 3.5’e yakın oranda katkı sağladığını ifade etti.
Enerji Bakanı Yıldız Türkiye’de rüzgâr enerjisi santrallerinin son 11 yılda yaklaşık olarak 24 milyar kilovat-saat (kWh) elektrik üretimi gerçekleştirdiği bilgisini paylaşırken, bu üretimin yarısının yalnızca son iki yılda sağlandığı ve bu sayede 2.5 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçildiğini ifade etti.
Yıldız yalnızca geçen yıl rüzgâr enerjisi santralleri yoluyla üretilen elektriğin 7.5 milyar kWh olduğunun ve bunun Antalya’nın yıllık elektrik tüketimine denk olduğuna da dikkat çekti.
Taner Yıldız konuşmasında ayrıca güvenilir ve sürdürülebilir enerji kaynağı olarak tanımladığı rüzgâr enerjisinin özellikle kuraklık endişelerinin olduğu bu günlerde su kaynaklarına oranla daha avantajlı olduğuna da dikkat çekti.
Toplantıda konuşan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ise son beş yılda atılan adımlar sayesinde Türkiye’nin sürdürülebilir bir rüzgâr enerjisi sektörüne kavuşmasının sağlandığını, ucuz ve sürdürülebilir bir kaynak olan rüzgâr enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payının artmasının ise elektrik fiyatlarını aşağı çekeceğini belirtti.
Kanun değişikliği sektörde “2 Mayıs sendromu” yarattı
Ataseven Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2 Mayıs tarihine kadar inşaat izinlerini almış rüzgâr projelerinin devam edeceğini, izin alamayan projelerin ise sona ereceğini hatırlatırken, bunun sektörde “2 Mayıs sendromu” yarattığını söyledi.
TÜREB Başkanı rüzgâr yatırımcılarının karşılaştığı diğer güçlükleri ise yüksek harç miktarları, belediye seçimlerinden dolayı bazı belediyelerin izinlerle ilgilenmemesi, Çevre Bakanlığı’ndaki yeniden yapılanma nedeniyle yatırım izin sürelerinin uzaması olarak sıraladı.
Bürokratik sorunlar nedeni ile 10 aydır bekleyen rüzgâr enerjisi yatırımlarının olduğunu da kaydeden Mustafa Serdar Ataseven’e göre yeni rüzgâr enerjisi santralleri için ölçüm yapması gereken yatırımcıların bunlar için orman izinlerini alamaması ise 2015 yılındaki yeni rüzgâr enerjisi yatırımı başvurularına ilginin azalmasına neden olabilecek.
TÜREB Başkanı konuşmasında EPDK ve Enerji Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarından rüzgarın önünde engel teşkil eden konulara ışık tutulmasını istedi. Ataseven konuşmasında ayrıca Çeşme yarımadasında rüzgâr enerjisi yatırımları konusunda yöre halkının tepkileri olduğunu da ifade ederken, bu sorunun çözümünde kamu ve sivil toplum kuruluşlarından destek beklediklerini söyledi.