”Bu gidişle toprak dünyayı doyuramayacak’’

Veysel Eroğlu Ankara’da gerçekleşen çölleşme ile mücadele konferansı dolayısı ile bir açıklama yaptı

14 Ekim 2015

Çevre ve Şehircilik Bakanı Veysel Eroğlu 12-23 Ekim tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı dolayısı ile bir açıklama yayınladı.

Bakan Eroğlu açıklamasında dünyada her yıl 10 milyon hektardan fazla arazinin insan faaliyetleri sebebiyle bozulduğuna ve toprak verimliliğinin azaldığı bölgelerde yaklaşık 1 milyar insanın yeterli beslenemediğine dikkat çekerken ”Bu gidişle toprak dünyayı doyuramayacak” dedi.

Türkiye’nin hem milli hem de milletlerarası alanda çölleşme ve bunun yol açtığı olumsuzluklarla mücadelede etkin bir rol üstlendiğini kaydeden Bakan Eroğlu, savaşlardan sonra en büyük göç hareketlerinin çölleşmeden kaynaklandığı bir dönemde gerçekleşen COP 12 konferansının Türkiye açısından tarihi bir fırsat olduğunu ve uluslararası itibarı açısından da son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Etkinlikte yapılacak çalışmaların ve verilecek mesajların daha yaşanabilir bir dünyanın inşası bakımından son derece önemli olduğunun altını çizen Bakan Eroğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Büyüme karşısında denizlerimiz kirleniyor, akarsularımız, göllerimiz kuruyor, ormanlarımız tehdit altına giriyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık ise günümüzün en önemli global problemi. Yerküredeki 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110’dan fazla ülkede yaklaşık 1,5 milyar kişiyi doğrudan tehdit eden ‘çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık’ sadece çevresel bir problem olmayıp ekonomiyi, güvenliği ve kalkınmayı da olumsuz yönde etkiliyor. Toprakların kötü kullanımı sebebiyle 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin yüzde 12 azalması bekleniyor. Gerekli önlemlerin acilen alınmaması halinde yetersiz beslenen insanların durumu çok daha kötüye gidecek. O yüzden bu konuda acil tedbir alınması gerekiyor.

Bundan daha da vahimi, bölgeler arasında ülkeler arasında halklar arasında imkanlar ve şartlar bakımından çok derin uçurumlar oluşuyor. Var olan uçurumlar ise derinleşiyor. Dünyanın küresel köye dönüştüğü bir çağda, insanlık ortak tehditlerle karşı karşıya kaldı. Büyüme ve kalkınma dediğimiz süreç böyle devam ederse yaşanabilir ortam, çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir dünya kalmayacak. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu tehlikeler (çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık) ile baş edebilmesinin tek yolu birlikte hareket edebilme yeteneğini kullanabilmesi ve ülkelerin işbirliği içerisinde etkin eylemler gerçekleştirmesidir.

Son dönemde yaptığımız reformlarla, sürdürülebilir orman yönetimi, ağaçlandırma ve ormansızlaşmayla, çölleşme ile mücadele gibi konulardaki çalışmaları hızlandırmaya karar verdik. Ormanlarla ilgili hedeflerin önümüzdeki dönem kalkınma gündeminin önemli bileşenleri arasında yer alması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Biz bugün dünyada orman konusuna en büyük önemi veren ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Orman varlığını artıran ülkeler arasında yer alıyoruz. Hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında orman alanımızı ülkemiz yüzölçümünün yüzde 30’una yükseltmektir.”