Bölünmüş yollar: Yüksek karbon otoyolunda otostop çekmek!
Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım, şimdiye kadar eklenen 15 bin km bölünmüş yol için yaklaşık 43 milyar TL harcandığını açıkladı. Şehirlerarası ulaşımın daha konforlu hale geldiğini, bu sayede yakıt tasarrufu da yapıldığını son günlerde ifade etti. İlk ihalesine teklif alınamayan 3. Köprüyü de kapsayan Kuzey Marmara Otoyolu, İzmir-İstanbul otoyolu ve yeni yapılacak 15 bin km’ye yakın hedeflerle de şimdiye kadar harcananın da üstünde yaklaşık bir 55 milyar TL’lik daha kaynak harcanacak gibi görünüyor.
Duble yollar: Kim kaybedecek!
Karayolu merkezli bir ulaşım politikası ile kimin kazanacağı kesin. Daha fazla araba ile tamirci kazanacak, lastikçi kazanacak, fabrika kazanacak, asfalt tamircileri kazanacak, trafik cezaları ile emniyet, benzindeki vergilerle devlet kazanacak. Ama, bunun karşılığında çok şey kaybedecekler. Belki de bu yüzden kimse “Kim kaybedecek?” sorusunu pek dile getirmiyor. Böylesi bir politika ile hepimizin kaybettiği ve gelecekte de kaybedeceğimiz ortada.
Şimdiye kadar ne kaybettik!
Bugüne kadar harcanan parayı başka işlere harcasaydık nasıl bir resim çıkardı, bir başka deyişle şimdiye kadar ne kaybettik sorusu çok önemli. 15 bin km duble yol için verilen 43 milyar TL ile neler yapabileceğimize bir bakalım.
DPT, KGM, TCDD’ye ait gerçekleşme rakamlarını dikkate aldığımızda, karşımıza şöyle bir resim çıkıyor.
1-Demiryolu: Türkiye’nin projeksiyonlarında hala Bursa gibi sanayinin yoğun olduğu bir kente, ya da Doğu Karadeniz’in limanı olan Trabzon’a ya da turizm açısından önemli bir durak olan Antalya’ya ulaşımı sağlacak bir demiryolu projesi yok. Bu kentleri de kapsayan hatta Karadeniz’in önemli kentlerini de bir araya getiren 2600 km’ye yakın çift hatlı sinyalizasyonu olan yeni hatlar duble yollara harcanan paranın bir kısmı kullanılarak eklenebilirdi.
2- Hızlı Tren: Bugüne kadar sadece Ankara’dan Eskişehir ve Konya’ya bağlantısı sağlanmış 500 km’lik yüksek hızlı tren hattı dışında biten hat yok. Diğer projeler hala ilk aşamalarında. Eğer, duble yola harcanan paralar buraya aktarılsaydı, bugün hükümetin 2020 hedefine ulaşmış olacak, yani mevcut hattın 10 katı, neredeyse 5000 km’ye yakın yüksek hızlı trene, 2600 km yeni demiryoluna ek olarak sahip olacaktık.
3- Kent içi raylı sistem: Türkiye’nin bugüne kadar 10 kentinde toplamda 113 km metro, 129 km’si tramvay olmak üzere 242 km kent içi raylı sisteme sahip. Kabaca bütün Türkiye toplamının 2012 yılında sahip olduğu metro sistemi 2002’de Tahran’ın ulaşmış olduğu 120 km’lik toplamın altında ve 1890’da Londra’nın sahip olduğu hattın neredeyse dörtte biri1. İşte, bugün duble yollara harcanan para ile daha fazla demiryoluna sahip olur, hızlı tren hattı bugünün 10 katına ulaşırken, kalan para ile de toplam raylı sistemlerimizi 4’e katlayabilir, kent içi ulaşım sorunlarımızı hayal ettiğimizden öte bir noktaya taşıyabilirdik.
Evet, gerçekten de 15 bin km duble yol ile yeni 2600 km demiryolu ekleyebilir, hızlı tren hat uzunluğunu ona katlar ve üstüne de kent içi raylı sistem ağımızı bugünün 4 katına çıkartabilirdik. Hatta kalan para ile birşey daha yapılabilirdi!
4- Bisiklet yolu: Bugün Avrupa’da 44 bin km’ye ulaşmış olan bisiklet yol ağı Eurovelo’nun 60 bin km’ye ulaşması hedefleniyor. Türkiye’de ise bisiklet yolları “para olmadığı”, “kentlerin uygun olmadığı” gibi nedenlerle sürekli geriye atılıyor. İşte bugün duble yollara harcamak yerine iklim dostu çözümlere harcamamız durumunda, yukarıda bahsedilen demiryolu, hızlı tren ve kent içi raylı sistemlere ek olarak Avrupa’nın toplam bisiklet yol ağının üçte biri kadar, bir başka deyişle de bugün eklenen duble yol uzunluğuna eşit 15bin km’lik bir bisiklet yolu ağına sahip olabilirdik.
Duble yollara harcanan paralarla şimdiye kadar kaybettiklerimiz, bizlerin elinden alınan ve mümkün olan toplu taşıma gibi, bisiklet yolları gibi hayallerimizdi aslında.
Gelecekte ne kaybedeceğiz!
Duble yollara harcanan paralar ile çok daha konforlu ve ucuz çözümlere şimdiye kadar sahip olabilirdik.
Onun yerine, 1990 yılına göre 2009’da %80 daha fazla sera gazı salan bir ulaşıma sahip olduk. Yani, 2050’ye kadar küresel salımların %90 mertebesinde azaltılması gereken bir gelecekte tam tersini yaptık.
Aslında, bugün toplanan vergilerle geleceğimizi yok eden bir sistemi finanse ettik.
Böylesi bir tercih yerine 43 Milyar TL’yi düşük karbon çözümlerine ayırmış olsak, ciddi bir ekonomi ve yeşil bir iş gücü bizlerin karşısında olurdu.
Geleceğe dönüş mümkün mü?
Etiyopya, 2020’ye kadar 5000 km demiryolu yapmayı ve ağın enerji ihtiyacını da yenilenebilir enerjiden karşılama hedefini adım adım hayata geçiriyor. Yani sıfır karbonlu ulaşım çözümlerini gerçekleştiriyor. Artık pek çok ülke, sıfır karbonlu ulaşım modellerini kuruyor ve yapıyor.
Elimizde fosil yakıtlara ve geleceği yok etmeye harcanmış 43 milyar TL var. Eğer bugün için ekonomik kararların değişmesini sağlamazsak, devamında 55 Milyar TL’yi aşan bölünmüş yol ve otoyolları finanse edeceğiz.
Yoksa, dünya düşük karbon ekonomisi üstüne kurulu treni kaçırmamak için çabalarken, bizler hala yüksek karbon otoyolunda otostop çekmeye devam ediyor olacağız.
1908 yılına ait Londra Metrosu Haritası
2012 itibariyle Ankara Metrosu Haritası