Bakanlıktan flamingo açıklaması
Orman ve Su İşleri Bakanlığı İzmir Körfez Geçişi Projesi’nin flamingoların doğal yaşamını tehdit edeceği iddialarını reddetti
Orman ve Su İşleri Bakanlığı İzmir Körfez Geçişi Projesi’nin bölgede yaşayan flamingoların yaşamına zarara vereceği konusunda basında çıkan haberler dolayısı ile yazılı bir açıklama yayınladı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından bakanlığın Facebook sayfasında şu açıklama paylaşıldı;
‘’Bugün bazı basın organlarında ve sosyal medya platformlarında İzmir Körfez Geçişi Projesinin kuş cennetinde yaşayan flamingolara zarar verebileceği yönünde gerçek dışı iddialara yer verilmiştir.
Gediz Deltasında bulunan bu alan, Dünyanın en büyük flamingo adalarından birisidir. Nesli azalmakta olan bir tür Bakanlığımızın üstün gayretleri neticesinde kendisine yaşam alanı bulmuş, yok olmaktan kurtulmuştur. Bakanlığımızın gereken hassasiyeti fazlasıyla gösterdiği bu alanın heba edilmesine seyirci kalması mümkün değildir.
Nitekim “İzmir Körfez Geçişi Projesi” Gediz Deltası Ramsar Alanı sınırına 1,5 km mesafede, haberde adı geçen flamingo adasına ise yaklaşık 12 km mesafededir. Projenin meşakkatli bir sürecin sonunda hayata döndürülen flamingoları etkilemesi söz konusu değildir. Bu iddia da kuş cenneti protokolünün feshi ile alakalı gündeme gelen diğer iddialar gibi asılsızdır.’’
Projenin inşasına bu yıl başlanacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından geliştirilen ve 2017 yılında inşa çalışmalarına başlanan proje ile İzmir’in Çiğli ve Narlıdere ilçelerinin otoyol ve raylı sistemler ile deniz altından bağlanması hedefleniyor.
3 milyar 520 milyon bütçeli proje ile 12,6 km otoyol, 16,4 km tren yolu ile otoyol güzergahının deniz kesiminde 4,2 km uzunluğunda körfez köprüsü, 1,8 kilometre uzunluğunda batırma tüp tünel ve bu tünel ile köprüyü birbirine bağlayacak 0,8 km uzunluğunda yapay ada yapılması planlanıyor.
ÇED Raporu 6 ayda onay almıştı
Projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu için Mart ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından olumlu görüş verilmişti.
Bu işlemin ardından Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Doğa Derneği ve 85 vatandaş birlikte, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ise ayrı bir davayla “ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması” talebi ile İzmir Nöbetçi İdari Mahkemesi’nde dava açmıştı.
EGEÇEP, Doğa Derneği ve davacı 85 kişinin dava dilekçesinde “Bu proje kent planlarının bir öngörüsü ve önerisi değildir. Planlama ilkelerine ve hukuka aykırıdır” iddiasında bulunulmuştu.
TMMOB da EGEÇEP, Doğa Derneği ve 85 kişinin açtığı davadaki gerekçelerin yanı sıra “yapay ada ve köprü ayaklarının Körfez’de kirliliğin sürmesine neden olacağı, projenin ekonomik açıdan da karlı olmadığını, sulak alanlara, koruma alanlarına zarar vereceğini” iddia ederek, ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulmasını talep etmişti.
Sivil toplum kuruluşlarının dava dilekçesinde şu ifadeler yer almıştı;
“Bu alanın başta flamingolar olmak üzere pek çok kuş türünün en önemli beslenme alanlarını oluşturmaktadır. Projenin kuzey aksı çok önemli bir doğa koruma alanının içinden geçmektedir. Alan I. Derece Doğal Sit Alanı ve aynı zamanda RAMSAR Alanı’dır. Uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan canlı türlerini barındırmaktadır ve bu nedenle uluslararası sözleşmelerle koruma altındadır. Dava konusu projede bahsedilen Körfez köprüsünün uzunluğu 4 bin 175 metre, toplam ayak sayısının ise 154 adet olacağı belirtilmektedir. Bu ayakların en az 30 adedinin sığ su olarak tanımlanmış olan sulak alan bölgesinde yapılacağı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen her ayak için sulak alan doldurulacak olup, bu durum Çevre Kanunu’na aykırıdır. Körfez köprüsü yaban hayvanlarının beslenmesine, barınmasına, üremesine ve korunmasına imkan veren doğal yaşama ortamlarının doğal yapısını değiştireceği için Kara Avcılığı Kanunu’na da aykırıdır.”