Atık yağların geri kazanımı için vergi teşviği geliyor
Bitkisel atık yağların geri kazanımına vergi teşviği getirilmesine yönelik hazırlıkların tamamlandığı bildirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Maliye Bakanlığı ile çevre sorununa ilişkin yürütülen çalışma sonucunda, bitkisel atık yağların geri kazanımının vergisel yönden teşvik edilmesine ilişkin hazırlıkların tamamlandığı bilgisi verildi.
Açıklamaya göre konuya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararıyla yurt içinden toplanan yağlardan elde edilen oto biodizelin, dağıtıcılarca motorine karıştırılarak satıldığının tespiti halinde biodizelli motorin için daha önce ödenen ÖTV’nin yüzde 2’lik kısmı dağıtıcılara iade edilecek.
Düzenleme uyarınca ayrıca dağıtıcılarca satılan bin litre motorinde 20 litre bitkisel atık yağdan elde edilen oto biodizelin karıştırıldığının tespiti halinde ise bin litre oto biodizelli motorinin içerisindeki 20 litre biodizel için ödenen ÖTV’nin tamamı geri verilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, vatandaşların bitkisel atık yağlarını toplamaları için market, alışveriş merkezi, park gibi yerlere de “atık yağ toplama cihazları” yerleştirecek.
Bakanlığın açıklamasında ayrıca kentsel dönüşüm kapsamındaki yeni binalara atık yağlar için tahliye sistemleri yerleştirileceğini ve depolarda birikmesi sağlanacak atık yağların bu şekilde ekonomiye kazandırılacağı kaydedildi. Açıklamada ayrıca atılacak bu adımların çevresel tahribatların ve yüksek maliyetlerin de önüne geçilmesini sağlayacağına vurgu yapıldı.
Sektör temsilcilerine göre yıllık yaklaşık 1.5 milyon ton bitkisel yağ tüketimi olan Türkiye’de bu tüketim sonucu her yıl 350 bin ton civarında bitkisel atık yağ oluşuyor. Yüzde 70’i konutlarda ortaya çıkan bu atık yağların yalnızca 15 bin tonu yasal olarak toplanabiliyor.
Lavabolara dökülen atık yağlar kanal borularına yapışarak tıkanmalarına ve atık su tesislerinin zarar görmelerine neden oluyor.
Su kirliliğinde yüzde 25’lik payları olan bu yağların 1 litresi 1 milyon litre içme suyunun kirlenmesine neden olabiliyor iken denize, akarsuya ve göllere ulaşmaları halinde sudaki oksijenin tükenmesini hızlandırarak bu sularda yaşayan canlılara zarar veriyor.