“Amacı dışındaki lisanssız üretiminin tüm tüketicilere maliyeti var”
Elektrik Üreticileri Derneği lisanssız elektrik üretiminin öz tüketim ile sınırlı olması gerektiğine vurgu yaptı
Elektrik Üreticileri Derneği Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde yapılan 11 Ağustos 2022 tarihli değişiklik hakkında bir açıklama yayınladı.
Derneğin açıklamasında lisanssız elektrik düzenlemelerinin temelinde öz tüketim amaçlı elektrik üretiminin yer aldığına vurgu yapıldı.
Açıklamada bu amacın dışına çıkan projelerin ise elektrik şebekesinde sorunlar yaratırken, aynı zamanda sınırlı olan kapasiteyi kullanarak gerçekten öz tüketim amaçlı olan diğer yatırımlara engel olarak rekabet eşitsizliği yarattığı belirtildi.
Dernek tarafından yapılan açıklama şu şekilde;
Amacının ötesinde yapılan lisanssız elektrik üretimin tüm tüketicilere maliyeti var
Bilindiği üzere EPDK’nın 11.08.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Kurul Kararı ile yaptığı yönetmelik değişikliğiyle, 12.05.2019 tarihinden sonra bağlantı görüşü alan ve “öz tüketim amacıyla” kurulan lisanssız santrallerin şebekeye elektrik satışlarına sınırlama getirildi. Bunun yanında yatırımı kolaylaştırıcı birçok değişiklik de yapıldı.
Türkiye’de Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulu gücümüzün önemli bölümünü oluşturan lisanssız santrallerin, öz tüketim amacıyla dağıtık olarak kurulmalarını destekliyor; bu yatırımların yeşil dönüşümde önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz.
Fakat şu nokta unutulmamalıdır ki, lisanssız üretimin felsefesinin çekirdeğinde öz tüketim (yani kendi tükettiğini karşılamak amacıyla üretim) vardır. Tüketim o anki ihtiyaca binaen yapıldığı ve bunu kendi kurduğunuz üretim tesisinden her zaman karşılamak zor ve çok maliyetli olduğundan lisanssız üreticilere ciddi esneklikler tanınmıştır. Lisanssız üreticiler ihtiyaç duyduğunda elektriği şebekeden alabilmekte veya fazla ürettiğinde satabilmektedirler.
Buna karşı lisanslı santraller tüm üretimlerini saat saat planlamakta ve bunların dışına çıktıkları zaman oluşan dengesizliğe karşı ciddi maliyetlere ve cezalara katlanmaktadırlar. Ayrıca bazı santraller sistemi dengede tutmak için çalışarak hizmet vermekte ve bunun da ülkeye bir maliyeti olmaktadır.
Ancak öz tüketim için üretim yapmasına izin verilen bir tesis, amacının ötesine geçerek ciddi ölçüde elektrik satacak şekilde üretim yapmaya başlarsa sisteme üç şekilde yük getirmektedir:
Öngörülemeyen bu üretim için şebeke işletmecisi (TEİAŞ) lisanslı santralleri kullanarak frekansı ve gerilimi kontrol altına almak zorunda kalmakta; bunun bedelini de tarifeler üzerinden tüm tüketiciler ödemektedirler.
Öz tüketimin en önemli avantajı, ürettiğiniz elektriğin taşınmak zorunda kalınmadan yerinde tüketilmesidir; bu nedenle verimlidir ve teşvik edilmektedir. Fakat bir tesiste tüketilenden fazla elektrik üretildiğinde trafo ve dağıtım/iletim alt yapısı kullanılmakta; bunların kapasiteleri doldukça da başka tüketicilerin lisanssız üretim için çağrı mektubu alması zorlaşmaktadır. Yani amacının ötesinde üretim yapan tesisler, başka tüketicilerin de lisanssız üretim yatırımı yapmasının önünü tıkamakta ve rekabet eşitsizliği yaratmaktadır.
Gerçekte olmayan bir tüketime yönelik sözleşme gücü artışı talebi yapıldığından, dağıtıcılar tarafından gereksiz trafo yatırımı planlanıp, bunun maliyeti de tüketiciye yansımaktadır.