Almanya Rusya’ya karşı Ukrayna’ya yeşil fon sağlayacak
Fon en az 1 milyar Dolar büyüklüğünde olacak
Almanya ve ABD’nin inşa çalışmaları devam eden Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesi üzerinde anlaşmaya vardığı bildirildi.[1]
İki ülke tarafından yapılan ortak açıklamaya göre ABD inşasına karşı olduğu projeye yaptırım uygulama tehdidini rafa kaldıracak.
Bununla birlikte iki ülke ABD-Almanya İklim ve Enerji Ortaklığının bir parçası olarak Ukrayna ile Orta ve Doğu Avrupa’daki diğer ülkelerin ekonomilerinin enerji dönüşümünü destekleyecek bir yapı kuracak.
Açıklamada bu yapının yalnızca iklim değişikliğine karşı mücadeleye katkıda bulunmakla kalmayacağını aynı zamanda Rus enerjisine olan talebi azaltarak Avrupa enerji güvenliğini de desekleyeceği ifade edildi.
En az 1 milyar dolarlık Yeşil Fon kurulacak
Bu hedef doğrultusunda ilk olarak Almanya, Ukrayna’nın enerji dönüşümü, enerji verimliliği ve enerji güvenliği çabalarını desteklemek için bu ülke için bir Yeşil Fon kuracak ve yönetecek.
En az 1 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olacak fon için Almanya ilk etapta 175 milyon dolarlık bağış yapacak, gelecek bütçe dönemlerinde de fona yönelik taahhütlerini genişletmeye çalışacak.
Fon ile ülkedeki yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi, hidrojen teknolojilerinin gelişimini kolaylaştırılması, enerji verimliliği çalışmalarının artırılması ve kömür kullanımını bırakmayı hızlandırmak ve Ukrayna’nın karbon nötr bir ülke olmasını teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri de bu hedefler doğrultusunda girişime teknik yardım ve politika desteği yoluyla katkı sunacak.
Proje tamamlanmak üzere
Bitmek üzere olan ve tamamlandığında 1.230 kilometre uzunluğa sahip olacak Kuzey Akım 2 projesi ile Ukrayna’nın devre dışı bırakılarak Rusya’dan Almanya’ya yılda 55 milyar metreküp doğal gaz transfer edilmesi hedefleniyor.
Projenin maliyetinin yarısını Rus devlet şirketi Gazprom, diğer yarısını ise Alman Wintershall ve Uniper, Fransız Engie, Avusturyalı OMV ve İngiltere-Hollanda ortaklığı Royal Dutch Shell üstleniyor
ABD projenin Avrupa’nın enerji güvenliği açısından risk oluşturduğunu ve Doğu Avrupa’daki müttefiklerini ekonomik olarak zora sokacağını savunuyordu.
Bununla birlikte ABD’nin projeye sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatındaki payının artması ile Rusya’nın AB ülkeleri üzerindeki etkisini azaltması hedefleri dolayısı ile karşı olduğu iddia ediliyor.