AB’nin iklim konusunda 2015’e kadar yeni hedefi yok
AB’den yapılan açıklamaya göre, karbondioksit emisyonlarının azaltımı için 2030 hedeflerinin, 2014’te gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce açıklanması beklenmiyor.
EurActiv Türkiye
Avrupa Komisyonu’nun İklim Genel Müdürü Jos Delbeke, ‘Gerçeği görelim; 2014’te, 2009 yılında olduğu gibi iklim ve enerji paketiyle ilgili her şeyi yetiştiremeyeceğiz. Zaman yok. Önümüzdeki Komisyon döneminde 2030 ile ilgili net olmamız gerekiyor. Bu da 2015 ya da 2016 anlamına geliyor’ dedi.
Brüksel’de konuşulanlanlara aykırı olan bu açıklama, Emisyon Ticaret Sistemi’ndeki (ETS) fiyatlarla ilgili geçen sert tartışmaların ardından, önümüzdeki parlamento için iklim ve enerji konusundaki safları belirleyebilir.
Delbeke, Komisyon’un ETS’de, kirletme izinlerine nasıl müdahale edileceğini netleştirmek üzere bir değişiklik yapma girişimlerinin, ‘orantısız’ olduğu gerekçesiyle ‘bazı iş çevrelerinden’ sert tepki çektiğini söyledi.
Delbeke, ‘Tek satırlık küçük bir değişiklik teklif edildiğinde bu kadar tepki gösterildiğini görünce, 2014’e kadar kapsamlı bir iklim ve enerji paketi oluşturabileceğimiz konusunda umudum azalıyor’ dedi.
Değişiklik, 19 Şubat 2013 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nun çevre komisyonunda görüşülecek.
Öte yandan Komisyon’un tekliflerini Kasım ayında sunması bekleniyor.
Delbeke’nin açıklaması, elektrik sektörü birliği Eurelectric’ten gelen, sürpriz bir çağrı üzerine geldi. Eurelectric, AB’ye 2020 sonrası yenilenebilir enerji politikasını 2030 emisyon hedefleriyle birbirine bağlayan uyumlu bir paket hazırlama çağrısında bulundu.
Eurelectric Genel Sekreteri Hans ten Berge, ‘Bu sürecin şimdiki AB döneminde, 2014 yazından önce büyük ölçüde tamamlanmış olması gerekir’ dedi.
Avrupalı işverenler derneği BusinessEurope, Avrupa Parlamentosu’na gönderdiği mektupta milletvekillerine kararları veto etme çağrısında bulundu. BusinessEurope Genel Müdürü Philippe de Buck, açık artırmalara çıkarılan kirletme izinlerini azaltmanın ‘büyük bir belirsizliğe yol açacağı ve ekonomik krizle boğuşan Avrupa iş dünyası açısından önemli etkileri olacağını’ söyledi.
Avrupalı elektrik üreticileri AB’nin karbonsuzlaşma mekanizmalarından yana tavır alıyor. Ancak yoğun bir şekilde eneji tüketen sektörler, bunun getireceği maliyetten kaygı duyuyor.
Avrupa Komisyonu’nun farklı sektörler, ülkeler, STK’lar ve kendi 2020 iklim hedefleri arasında yaşanan çıkar çatışmasını dengelemeye yönelik çabaları, farklı birimlerinin de farklı paydaşlardan yana tavır almasına sebep oldu.
Avrupa Komisyonu’nun iklimden sorumlu üyesi Connie Hedegaard’ın, sabit karbon piyasası planlarını açıklamasından bir hafta önce, Komisyon’un enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger, denizde petrol ve doğalgaz sondajını destekleyen yeni bir politika oluşturulması çağrısında bulundu.
ABD şu anda kömür tüketimini, ‘kaya gazı devrimi’ sayesinde düşen doğalgaz fiyatları sayesine Avrupa’dan çok daha hızlı terk ediyor.
Uluslararası Enerji Kurumu (IEA) uzmanlarına göre kömür Avrupa’da ise, ABD’nin ihtiyaç fazlası ihracatı sayesinde ‘altın çağını’ yaşıyor.
IEA uzmanı Anne-Sophie Corbeau, ‘Doğalgaz Avrupa’da altın çağ yaşamayacak. Avrupa, bu devrimde bir istisna’ dedi.
ETS kapsamında çıkarılan izinlerin, Avrupa’da düşük emisyonlu yatırımları teşvik etmesi ve emisyon azaltımına yardımcı olması hedefleniyordu. Ancak ekonomik kriz emisyonları azalttı ve bu izinlere talep de düştü.
Kirletme izinlerinin fiyatı, ton başına 6 Euro ile, önceden hedeflenen 25-40 Euro seviyesinin oldukça altında seyrediyor.
Eurelectric, fiyatları AB ve üye ülkelerin emisyon azaltım mekanizmalarındaki çakışmanın da etkilediği görüşünde.
Delbeke, de bu görüşü kendisine yakın bularak ‘Karbon fiyatlarının düşmesinden hiç hoşlanmıyoruz. Üye ülkeler farklı ve birbirini tamamlayan politikalar üretiyor’ dedi.
Örneğin İngiltere’de karbon fiyatları için taban fiyat uygulaması bulunuyor, Hollanda ise kömür üzerinden vergi alıyor.
Delbeke, ‘Eğer ETS’deki fiyat düzeyiyle ilgilenmezsek, AB içinde aynı tartışmaları göreceğiz’ dedi.
Arthur Neslen