Gönüllü Karbon Piyasasının İklim Kriziyle Mücadeledeki Rolü

 

İklim krizi etkilerinin küresel çapta çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarda görmekte olduğumuz çağımızda, bu etkileri önlemek ve azaltmak için birçok müdahale mekanizması geliştirilmiştir. Karbon kredileri bu noktada geliştirilen müdahale mekanizmalarının finansal boyutunu oluşturan ve düşük karbon ekonomisine geçişte önemli rol oynayan araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Citi’nin Haziran ayında yayınladığı[1] Gönüllü Karbon Piyasaları raporuna göre iklim krizinin hem insanlar hem de çevre üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamak için 1,7 trilyon dolarlık yatırım açığı bulunmaktadır. Karbon kredileri iklim kriziyle mücadelede yatırım açığını kapatmaya yardımcı araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu krediler aracılığıyla emisyon azaltım maliyetleri makul bir şekilde gerçekleştirilebilir. Sera gazı emisyonlarını azaltan veya tutan projeler karbon kredileri aracılığıyla finansal açıdan desteklenmiş olur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin temiz kalkınma projelerine yatırım çekmelerine ve daha temiz teknolojilere geçiş yapmalarını için finansman yaratması açısından karbon kredileri kilit rol oynamaktadır. Karbon kredileri sayesinde, emisyon azaltma maliyetleri etkin bir şekilde yönetilebilir. Yenilenebilir enerji gibi sera gazı emisyonlarını düşüren projeler veya ormanlaştırma gibi karbon tutma potansiyeline sahip olan projeler, karbon kredileri aracılığıyla finansal destek alarak bir gelir kaynağı oluşturabilir. Karbon kredileri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde temiz ve yeşil teknolojilerin yaygınlaşmasını sağlamak için gereken finansmanı oluştururken kritik bir rol üstlenmektedir.

İklim krizinin uluslarüstü bir sorun olması nedeniyle, herhangi bir ülkenin iklim krizinin etkilerini azaltma ve önlemeye yönelik çabalarında tek başına yeterli olamayacağı ifade edilebilir. İklim krizinin, ulusal sorunları aşan bir sorun olduğu göz önünde bulundurulduğunda hiçbir ülkenin iklim krizinin etkilerini azaltma ve önleme konusunda tek başına mücadelede yetersiz kalacağı söylenebilir. İklim krizinin sebep verdiği olağanüstü hava koşulları, doğal afetler, kuraklık gibi etkiler dünya çapında hissediliyor olsa bile, emisyon salımında düşük bir paya sahip olan en az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler krize daha orantısız bir şekilde ve daha şiddetli etkilenmektedir. İklim krizinin etkileri dünyanın her yerinde görülürken, bu etkiler savunmasız topluluklar tarafından orantısız bir şekilde hissedilmektedir. Bu nedenle gelişmiş ve emisyon salımına en çok katkıda bulunan ülkeler sorumluluk üstlenerek hem yaptıkları emisyon için ödeme yapabilir hem de temiz ve yeşil teknolojileri kendi ülkelerinde daha yaygın ve büyük boyutta gerçekleştirebilir. Bu yüzden ülkeler, kuruluşlar sorumluluk alarak emisyon azaltımlarının yükünün ve faydalarının daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayabilir. Ülkeler arası sağlanacak ortak sorumluluk bilinci, iklim kriziyle mücadelede inisiyatif almak için bir nevi zorunluluğu teşvik eder ve finansmana en çok ihtiyaç duyan ülkelere kaynak ve mali destek aktarımını kolaylaştırır. Bu noktada karbon ticareti, emisyon azaltımlarını teşvik etmek için piyasa temelli bir mekanizma oluştururken, bilgi paylaşımını, efektif maliyeti, şeffaflığı ve ortak sorumluluğu teşvik ederek etkinliğini artırmaktadır. Karbon azaltım veya giderme projelerinde doğruluk ve şeffaflık uluslararası akreditasyona sahip The Gold Standard, Verified Carbon Standard (VCS) ve Global Carbon Council (GCC) gibi gönüllü karbon dengeleme (İngilizce’de “voluntary carbon offset” şeklinde adlandırılan) programlar tarafından sağlanmaktadır. Bu programlar kendi oluşturdukları ve akreditasyona sahip olan standartlarına göre projelerin uygunluğunu birinci ve üçüncü taraf denetim mekanizmalarıyla ölçmektedir. İlk aşamada detaylı incelemeden geçen projeler, kayıtların tamamladıktan sonra, kayıt sırasında verdikleri emisyon azaltım taahhütlerini yerine getirdikçe emisyon azaltımı yapabilmektedir. Projeler emisyon azaltım taahhütlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) da hizmet etmeleri ve bulundukları ek katkıları da kanıtlamak durumundadır. SKA’lara düzenli katkı veren projelerin karbon kredileri alıcılar tarafından daha çok tercih edilebilir. Aynı zamanda, bahsi geçen programların şeffaflığı sayesinde bir projenin aynı anda iki farklı programa kayıt olmasının önüne geçilmektedir ve bu da izleme dönemleri sonrası çıkarılan karbon kredilerinin mükerrer sayılmasını önlemektedir.

Gönüllü karbon piyasalarındaki trendleri anlamak, karbon kredilerinin iklim kriziyle mücadeledeki rolünü de anlayabilmek için önemlidir. Citi’nin raporuna göre 2030 yılına kadar bu piyasanın büyüklüğünün 5 Milyar 50 Milyar USD arasında bir hacme ulaşacağı öngörülüyor.

S&P Global Market’in[2] Gönüllü karbon piyasasında 1 ton CO2e emisyon azaltımına denk gelen 1 karbon kredisinin fiyatı 2022- 2023 yıllarında 4,5-7,5 USD arasında olmuştur. Öte yandan, Dünya Bankası’nın “State and Trend of Carbon Pricing 2023” [3] yani “2023 Yılında Karbon Fiyatlandırmasında Güncel Durum ve Trendler” raporuna göre, 2022 yılında piyasaya sürülen ve itfa edilen karbon kredileri, bir önceki yıla göre az da olsa bir düşüş göstermiştir. karbon kredilerinin piyasaya sürülmesi (issuance) ve itfası(retirement) bir önceki yıla göre az da olsa bir düşme yaşamıştır. Büyük ve uluslararası kuruluşların karbon dengelemeyi “greenwashing” yani “yeşil boyama” aracı olarak kullanmalarına yönelik eleştirilerin, karbon piyasasının daralmasına sebep olan faktörlerden biri olduğu düşünülmektedir.

Karbon kredilerinin ve karbon ticaretinin iklim krizi ile mücadelede yeşil-yıkama suçlarına veya iklim krizine karşı gerçek bir inisiyatif alınmadığı için eleştirilere maruz kalmaması için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bilgi paylaşımının, şeffaflığın ve ortak sorumluluk bilincinin göz önünde bulundurulması halinde, gönüllü karbon piyasalarının emisyon azaltımlarını teşvik etmek ve iklim kriziyle mücadele için piyasaya dayalı etkin bir mekanizma olarak yer almaktadır.

Bununla birlikte, karbon kredilerinin, emisyonları kaynağında azaltmanın yerine geçmemesi gerektiğine dikkat etmek önemlidir. Emisyonları doğrudan azaltma, fosil yakıtlardan kurtulma ve daha temiz enerji kaynaklarına geçiş çalışmaları ile işleyen bir araç olduğu unutulmamalıdır.

Life Climate olarak biz, karbon kredisi satışı ve I-REC sertifikaları satışı üzerine çalışan uzman bir ekibe sahibiz. Life Climate, şirketlerin karbon kredilerini etkin bir şekilde kullanmaları ve yönetmeleri için kapsamlı çözümler sunmaktadır. Bu süreç, karbon kredi teknolojisinin ve özelliklerinin detaylı analizi ve satış stratejilerinin geliştirilmesini kapsar. Life Climate olarak, Türkiye menşeili karbon kredilerinden 1,8 milyondan daha fazla kredinin satışını gerçekleştirdik. Stratejik satış işbirliklerimiz ve geniş kredi satış ağımız sayesinde, müşterilerimizin karbon kredileri satış hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyoruz.

Sizler de hizmetlerimiz hakkında bilgi almak istiyorsanız, info@life-climate.com adresine mail atabilir veya 0312 481 21 42 numaralı telefonumuzdan bize ulaşabilirsiniz.