¨Yenilenebilir Enerjide Zaman Bizi Haklı Çıkaracak¨

TÜSİAD’ın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Enerji Ajansı’nın hazırladığı ¨World Energy Outlook – 2010¨ raporunun tanıtım toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız önemli açıklamalarda bulundu.

¨Güneşte tarifelerin kimi finanse ettiğini çok iyi bilmemiz lazım¨

Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çalışmalarda mesafe kaydedildiğini söyleyen Yıldız özellikle güneş enerjisi alanında yaşanan tartışmalara değindi. Yıldız bu alanda yapılan tartışmalarda zaman içinde kendilerinin haklı çıkacağını söylerken daha önce 28 avro sent düzeyinde talep edilen fiyatın gelinen noktada neredeyse üçte bir fiyatlara düştüğünü ve bunun bir yıllık bir zaman içerisinde gerçekleştiğini ifade etti.

Yıldız konu ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü; ”Aynı yatırımlar yapılacak, göreceksiniz. Ama zamanlamanın bu yatırımları yapma isteği kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bizim vereceğimiz alım garantilerinin, tarifelerin kimi finanse ettiğini çok iyi bilmemiz lazım. Teknoloji sahiplerini mi, Türkiye’de yatırım yapacak yatırımcıyı mı, yoksa bunu kullanacak olan sanayici ve tüketicileri mi? Avrupa’daki bir kısım ülkede yalnızca teknoloji sahiplerinin finanse edildiğini görüyoruz, yalnızca yatırımcının finanse edildiği çevreler görüyoruz. Ama vatandaşın finanse edildiği ülke sayısının az olduğunu görüyoruz.”

Türkiye’nin, oluşan siyasi istikrara rağmen, hala normalleşme hedeflerine tam anlamıyla ulaşmadığını söyleyen Yıldız, Türkiye’nin kendi şartlarından dolayından bu tür sübvansiyonlarda başka ülkeler gibi cömert olamayacaklarının altını çizdi.

¨Rüzgarda Fiyat Yükselmeyecek¨

Rüzgar enerjisine yönelik olarak Türkiye’nin yolun başında olduğunu ve buna ilişkin çalışmaların hızlandırılması gerektiği konusundaki eleştirilere katıldığını ifade eden Yıldız fakat bu alanda herhangi bir kanuni boşluk olmadığının da altını çizdi.

Yıldız sözlerine şöyle devam etti; ”Rüzgarda fiyatta yükselme olmayacağını bir kez daha söylüyorum. Şu anda rüzgarda verdiğimiz alım fiyatı yatırımcıların yatırım yapmasına mani olacak bir fiyat değil, tam tersi teşvik edecek, ‘ona verme, lütfen bana ver’ denecek bir fiyat. Şu anda bize gelen müracaatlar bunu teyit ediyor. Uygulamayla alakalı bir kısım gerçek yatırımcının önünü açabilecek kolaylaştırıcı tedbirleri de bir yandan alıyoruz”

¨Çevre de bizim, enerji de bizim¨

Hidroelektrik santralleri yatırımlarına yönelik tepkiler konusunda da konuşan  Yıldız, her ülkenin kendi kabiliyetleri doğrultusunda kendi öz kaynaklarıyla beraber enerji üretimini sağlayabilmek zorunda olduğunu belirtirken açıklamasını şöyle sürdürdü; ”Bir başka ülke bunu yaparken niçin Türkiye bunun istisnası olsun, niçin Türkiye kendi öz kaynaklarını kullanamıyor olsun? Niçin Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanamıyor olsun? Bu doğru bir şey değil ve bize yakışmaz. Önemli olan enerji yatırımlarıyla alakalı kararlılığımızı devam ettirmek. Çevre de bizim, turizm de bizim, enerji de bizim… Bu ülke çok zengin bir ülke. Bütün kabiliyetlerini ortak bir masanın üzerine yatırarak bundan bir sonuç çıkarmamız lazım. Türkiye’nin su kaynaklarından yararlanması doğru bir iştir, bununla alakalı ortaya koyduğu politikalar doğrudur. Ancak eğer bir kısım özel sektörden kaynaklanan, tabirimi mazur görün, biraz daha vahşice bu işe girişler varsa, bunları da önlemek bize düşer. Bu arada hem çevreyi hem ekolojik dengeleri korumuş olacağız, ama bir yandan da petrol ve doğalgaz ithal eden bir ülke olarak ben yerli kaynaklarımı kullanmak durumundayım. Yani sudan da, rüzgardan da, jeotermalden de faydalanmak durumundayım. Bu doğrular üzerinde artık tartışmanın zamanı geçmiştir. Bizim bir kısım usulle alakalı yapılan yanlışlıkları giderip yolumuza aynı kararlılıkla devam etmemiz lazım.”