TSKB ile BM Çevre İçin İşbirliği Yapacak

Halil Eroğlu TSKB’nın şimdiye kadar 2,227 MW’lık yenilenebilir enerji projesini finanse ettiğini söyledi

16 Nisan 2010

TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu TSKB’nin Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi’nin (UNEP FI) Türkiye resmi üyesi olması dolayısıyla düzenlenen imza töreninde TSKB’nin çevre çalışmaları ve yenilenebilir enerji projelerine yönelik destekleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Halil Eroğlu konuşmasında iklim değişikliğinin ekonomiyi şekillendirdiğini, tükenebilir kaynakların hızla yok olduğunu ve sürdürülebilir bir yaşamın devamlılığının ancak, sistematik ve çoğulcu bir kararlılıkla korunabileceği bir dönüm noktasında bulunulduğunun ifade ederken atmosferde insanoğlundan kaynaklı karbondioksit ve diğer sera gazlarının son 100 yıldır hızla arttığını belirtti. Eroğlu çevrenin günümüzde sadece bilim adamları tarafından değil, sürdürülebilir kalkınma modelinin tüm oyuncuları tarafından dikkate alınması gereken öncelikli bir konu olduğunu da  sözlerine ekledi.

Mevcut sorunun çözümünün ise sürdürülebilir kalkınma olduğunu dile getiren Eroğlu, sürdürülebilir kalkınmayı ilke olarak benimseyen TSKB’nin de 1980’li yıllardan itibaren proje değerlendirme süreçlerinde çevresel konuları gözettiğini söyledi. Bu durumun kanıtı olarak da TSKB’nin 2010 yılı Mart ayı itibari ile toplam kurulu güçleri 2,227 MW olan 83 yenilenebilir enerji projesini finanse ettiğini belirtirken, bu projelerin tamamlanması ile bu tesislerde üretilecek enerji sayesinde Türkiye’nin yıllık karbondioksit salımında 5.3 milyon tonun üzerinde düşüş sağlanacağını ifade etti. Eroğlu geçen yıl başladıkları enerji verimliliğine yönelik proje kredileri çerçevesinde ise şimdiye kadar 6 ayrı projenin TSKB tarafından finanse edildiğini sözlerine ekledi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı ile finans kuruluşlarının küresel işbirliğini sağlama amacı ile kurulmuş ve kökeni 1991 yılına dayanan UNEP FI  (The United Nations Environment Programme Finance Initiative) TSKB’nin üyeliği ile üye sayısını 184’e girişime dahil olan ülke sayısını ise 41’e çıkardı.