”Başımız büyük belada”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres COP24 açılışında eylemlerin hızlandırılması çağrısında bulundu

4 Aralık 2018

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres Polonya’nın Katoviçe şehrinde başlayan COP24 Taraflar Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada iklim değişikliğinin yarattığı tehdidin boyutuna ve hızla harekete geçilmesinin önemine vurgu yaptı.

Guterres ”Başımız belada. İklim değişikliği ile başımız büyük belada” diye başladığı konuşmasında iklim değişikliğinin çok hızlı ilerlediğini, birçok kişi, bölge ve hatta ülke için halihazırda bir ölüm kalım meselesi haline geldiğini söyledi.

BM Başkanı geri dönüşü olmayacak noktaya doğru giden bu sorun için yeterince hızlı hareket edilmediğini söylerken, Paris Anlaşması’ının sağladığı çerçevenin işlevsel hale getirilmesi bunun için de Paris Anlaşması’nın Çalışma Programı’nın, uygulama için kural kitabının zirvede tamamlanması gerektiğine vurgu yaptı.

Sınırsız müzakereler için zamanın olmadığını da altını çizen BM Başkanı Katoviçe’de tamamlanacak bu çalışmanın Paris Anlaşması’nın potansiyelini ortaya çıkaracacağını, güven oluşturacağını ve ülkelerin iklim değişikliğini ele alam konusunda ciddi olduklarını göstereceğini kaydetti.

BM Çevre Programı tarafından yayınlanan Emisyon Açığı Raporu’nun mevcut Ulusal Katkı Niyet Planları ile yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 3 derecelik küresel ısınmaya yol açacağını gösterdiğini, sera gazı emisyonlarından en fazla sorumluluğu olan ülkelerin bile taahhütlerinin gerisinde kaldığını belirten BM Genel Sekreteri emisyon açığının kapatılamadığı takdirde Kuzey Kutbu ve Antartika’daki erimenin devam edeceğini, daha çok insanın hava kirliliğinden öleceği, insanlığın önemli bir bölümünün su kıtlığı çekeceğini ve felaketlerin maliyetinin artacağını kaydetti.

Enerji, şehirler, arazi kullanımı, su ve endüstri gibi beş önemli ekonomik alanda dönüştürücü iklim eylemine ihtiyaç olduğunu da kaydeden António Guterres 2050 yılında ihtiyaç duyulacak altyapının %75’inin henüz inşa edilmediğini, bunun nasıl yapılacağını dünyanın yüksek emisyonlu bir geleceğe mahkum olacağı ya da gerçek anlamda sürdürülebilir düşük emisyonlu kalkınmaya doğru yönlendireceğini ifade etti.