Türkiye Yenilenebilir Enerjide Önde Gelen Ülkelerden Biri Olacak

Dilli Türkiye’de yatırımcıların yenilenebilir enerjiye yoğun ilgi gösterdiğini söyledi

13 Haziran 2009

Türkiye’de yatırımcıların, ”Yeni yatırım trendi” olarak adlandırılan yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili yatırımlara yoğun ilgi gösterdikleri bildirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Budak Dilli, yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji kaynaklarının, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edildiklerini söyledi.

Bu kaynakların, güneş ışığı, rüzgar, biomas, akar su (hidrogüç), dalga, akıntı ve jeotermal olarak sıralanabileceğini belirten Dilli, Türkiye’de yenilenebilir enerji konusunda özellikle son 4-5 yılda çok şey yapıldığını vurguladı.

Dilli, yenilenebilir enerji konusunda ilk kanunun 2005 yılında çıkarıldığını ifade ederek, bu kanunla Türkiye’deki mevcut yenilenebilir enerji kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesinin amaçlandığını dile getirdi.

Kanunun ardından bu alanda büyük bir hareketlilik yaşandığını belirten Dilli, şöyle devam etti:

”Türkiye, yenilenebilir kaynaklar açısından oldukça şanslı bir ülke. Tabi ülkenin tüm enerjisini karşılayacak kadar yenilenebilir kaynağı yok. Zaten dünyanın hiçbir yerinde bu yok. Enerjinin sadece bir kısmı, yenilebilir enerji kaynaklarıyla karşılanabilir. Türkiye, enerji konusunda büyük bir çoğunlukla dışa bağımlı bir ülke. Ancak yenilenebilir enerjiye beklenilenin çok üstünde bir yatırımcı ilgisi var. Hatta şu anda herkes yenilenebilir enerji konusunda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Örneğin, Türkiye’nin kullanılabilir rüzgar potansiyelinin iki misline yakın bir başvuru oldu. Yatırımcılar, büyük bir taleple rüzgar santrali yapmak istiyor. Aynı durum hidrolik santrallerde de geçerli. Yaklaşık olarak 15-20 bin megawatlık verilmiş lisans var. Özetle bu alanda yatırımcı ilgisi çok iyi. Bu durum, gerek karbon emisyonlarının gerekse dışa bağımlılığın azalması konusunda ülke yararına olan bir gelişmedir.”

Dilli, yenilenebilir enerjinin desteklenmesinin ülkelerin gelecekleri açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, hükümetin izlediği politikaların da bu yönde olduğunu ve şu anda mecliste bu kanunun daha fazla desteklenebilir hale getirilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.

Geçmiş yıllarda, Almanya ve İspanya’nın bu alanda çok sıkı teşvik edici tedbirler aldıklarını anlatan Dilli, ancak günümüzde iklim değişikliği politikaları nedeniyle dünyanın hemen her yerinde bu yönde çalışmaların olduğunu kaydetti.

Dilli, ilerleyen dönemlerde, enerji konusunda yatırımların daha fazla hızlanacağını düşündüğünü ifade ederek, en azından önümüzdeki 10 yıl içinde yenilenebilir enerji alandaki faaliyetlerin yoğun olarak sürmesinin beklendiğini vurguladı.

”TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN ÜLKELERDEN BİRİ OLACAĞINA İNANIYORUM”

Elektrik sektörü ve tüketimdeki eğilimde herhangi bir değişiklik olmaması durumunda 2030 yılında genel enerji kullanımının yüzde 50 ile 60 oranında yükseleceğini belirten Dilli, kömür, petrol ve doğal gaz kullanımıyla nükleer enerji yatırımlarının da artacağını bildirdi.

Dilli, bu meselenin sadece yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çözülemeyeceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

”Tüm bunların yanında karbon yakalama sistemleri oluşturulmalı, tüketim kontrol altına alınmalı. Yani daha az enerji ile aynı iş yapılmalı, yenilenebilir enerji kaynakları artırılmalı. Ayrıca, Türkiye’nin enerji konusunda verimlilik sorunu var. Aynı işi yapmak için daha çok enerji kullanıyoruz. Bu sorun da öncelikli ve ivedi olarak ortadan kaldırılmalıdır. Yenilebilir enerji bütün şartlar zorlanarak desteklenmeli ve bu kaynakların kullanımı ile payının artması şarttır. İthalatta kaynak, ülke ve güzergah çeşitlendirilmelidir. Talep tarafında iyileştirme ve alternatif kaynaklar kullanılmalıdır. Yatırım ortamını iyileştirmek üzere şeffaf rekabete dayalı piyasalar yaygınlaştırılmalıdır. Bölgesel ve ikili iş birlikleri ile piyasalar geliştirilmelidir. Önümüzdeki dönemi kapsayan projelerle Türkiye’nin, çok kısa bir zamanda yenilenebilir enerji sektöründe önde gelen ülkelerinden biri olacağına inanıyorum.” (AA)