2009 Enerji İçin Riskli Olacak

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman,”2009, enerji açısından sıkıntısız geçeceği garanti olan bir yıl olmayacaktır”

26 Şubat 2009

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman, Türkiye’nin kriz sonrası dönemine bakıldığında, önündeki önemli bir riskin, ihtiyaç duyduğu elektriğe sahip bulunmaması olduğunu belirterek, ”2009, enerji açısından sıkıntısız geçeceği garanti olan bir yıl olmayacaktır” dedi.

Active Academy tarafından düzenlenen 3. Risk Yönetimi Zirvesinde konuşan Hakman, 6 ay öncesine kadar ekonominin sorunlarının konuşulduğu her toplantının en önemli konusunun enerji olduğunu hatırlattı.

Enerji konusunun ön plana çıkmasının, somut iki risk algılanmasından geldiğini anlatan Hakman, şunları kaydetti:

”Enerji, insanların yaşam kalitesinin, üretimin, sanayinin, en önemli girdilerinden biri. Uygarlığın en önemli girdilerinden biri olan enerji, iki riskle karşı karşıyaydı. Birincisi arz güvenliğiydi, yani enerjinin ihtiyacı olana ihtiyacı kadar ulaştırılabilmesiydi. Özellikle Çin, Hindistan gibi çok büyük nüfusa sahip ülkelerin çok hızlı geliştiği ve dolayısıyla enerji taleplerinin artığı dünyada, yeterli enerjiyi sunabilmek büyük bir risk olarak algılanıyordu. İkinci risk ise çevre riski. Küresel ısınmanın, insanlık için yarattığı tehditlerin bütün dünya farkında ve küresel ısınmaya dolayısıyla karbon salımlarına enerji neden oluyor. Son 6 ayda krizden dolayı bu konu göz ardı edilmeye başladı.”

Hakman, krizde düşen üretimin enerji piyasalarını da etkilediğini, enerji talebini azalttığını ve enerji piyasasına yapılacak yatırımların aciliyetini kaybettiği algısına yol açtığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Bugün, gerek enerji kaynaklarını geliştirmek gerekse enerjiyi ihtiyaç duyulan şekle dönüştürmek, yani özellikle yeni petrol ve doğal gaz sahalarının geliştirilmesinden yeni boru hatlarının yapılmasından elektrik santralleri ve rafinerilerin kurulmasından söz ediyorduk. Tüm bunlar, bugün başladığınız zaman kullanıma geçmesi en az 3-4 sene olan yatırımlar. Bu gözle baktığımızda, bugün enerjiyle ilgili olarak yeni bir risk ortaya çıkmıştır. Bu da yatırımların ertelenmesi veya iptal edilmesidir.”

Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesinin devlet desteğiyle olduğunu, krizden önce özellikle rüzgarın, yenilenebilir enerji kaynağı olarak konvansiyonel enerji kaynaklarıyla rekabet edebilir düzeye geldiğini belirten Hakman, düşen petrol fiyatlarıyla yenilenebilir enerji yatırımlarının azaldığını, bunun da bir risk içerdiğini kaydetti.

Türkiye’de bu durumun küresel olarak ortalamada görünenden daha vahim olduğunu ve kişi başına düşen enerji tüketiminin OECD ülkelerinin dörtte biri seviyesinde bulunduğunu dile getiren Hakman, Türkiye’de son 60-70 yılda sadece 2001’de elektrik tüketiminin düştüğünü, ancak 2009’da elektrik kullanımının sabit kalacağını söyledi.

Bir yandan sanayideki elektrik tüketimi düşerken, konutlar ve ticarethanelerdeki tüketimin gerek nüfus artışından gerekse şehirleşme trendinden yükseldiğini dile getiren Hakman, ”Türkiye’nin kriz sonrası dönemine baktığımızda önündeki önemli bir risk, ihtiyaç duyduğu elektriğe sahip olmamasıdır. 2009, enerji açısından sıkıntısız geçeceği garanti olan bir yıl olmayacaktır. Bunun dışında bu yatırımların yapılabilmesini sağlamak için de rekabetçi piyasanın daha da derinleştirilmesi, kurumsallaştırılması gerekiyor” diye konuştu. (AA)