2008’de Petrol Tüketimi Azaldı, Yenilenebilir Enerji Üretimi Arttı

BP tarafından hazırlanan rapora göre geçen yıl dünyadaki rüzgar enerjisi üretimi yüzde 29,9 güneş enerjisi üretimi ise yüzde 69 arttı.

15 Haziran 2009

BP 2009 Enerji İstatistikleri Raporu, Londra’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı.

Dünyanın ispatlanmış petrol rezervlerinin 1.258 milyar varil seviyesinde bulunduğu dile getirilen raporda, geçen yılın tüketim rakamlarına göre petrol rezervinin 42 yıl süreyle, doğal gaz rezervlerinin 60 yıl süreyle, kömür rezervlerinin ise 122 yıl süreyle yeterli durumda olduğu bildirildi.

BP Enerji İstatistikleri Raporu’na göre 2008’de dünya ekonomisindeki gelişmelerin yansıması olarak, dünyanın toplam enerji tüketimi yüzde 1,4 yükseldi. Bu artış, 2001 yılından beri gerçekleşen en düşük büyüme olurken, bu yükselişin de en büyük kısmı ise Çin’den geldi.

Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi yüzde 1,3 oranında düşerken, en büyük düşüş yüzde 2,8 ile ABD’de görüldü. Bu düşüş, ABD için 1982’den beri en önemli azalma olarak kayıtlara geçti.

Geçen yıl Brent ham petrolünün ortalama fiyatı yüzde 34’lük artışla 97,26 dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın, yıl içerisinde meydana gelen büyük değişiklikleri tam olarak yansıtamadığının altı çizildi.

Raporda, petrol fiyatının yıla 100 dolar civarında başladığı, temmuz başlarında 144 dolarda zirve yaptığı ve dramatik bir şekilde yılsonunda 40 dolardan az olarak yılı tamamladığı hatırlatıldı. Bu düşüşün, yüksek OPEC üretimi ve yılın ikinci yarısında tüketimin ciddi şekilde yavaşlaması ile gerçekleştiğine işaret edildi.

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE PETROL TÜKETİMİ DÜŞTÜ

2008’de küresel petrol tüketiminde yüzde 0,6 oranında, 420 bin varil petrol seviyesinde bir düşüş yaşanırken, gelişmiş OECD ülkelerinde tüketim, günde 1,5 milyon varil düşüş gösterdi. OECD dışındaki ülkelerde ise günde 1,1 milyon varil tüketim artışı oldu.

Toplamda daha az tüketim olmasına rağmen, ortalama petrol üretimi yüzde 0,4 veya günde 380 bin varil arttı. Raporda bunun sebebinin, çoğunlukla OPEC üretim artışlarından kaynaklandığı, yılın son aylarındaki üretim kısıtlamalarına rağmen, ortalama OPEC üretiminin günde 1 milyon varil arttığı bildirildi. Bu artışın hepsinin Orta Doğu’dan gelirken, Suudi Arabistan üretimini günde 400 bin varil, Irak ise günde 280 bin varil artırdı.

OPEC dışındaki üretim ise 1992’den beri en ciddi düşüşünü yaşayarak, yüzde 1,4 günde 601 bin varil seviyesinde azaldı. Özellikle ABD ve Avrupa’daki üretim düşüşü ile OECD ülkelerinin üretimi yüzde 4’lük oranla 750 bin varil azaldı. Rusya’nın petrol üretimi, 1998’den beri ilk defa azalırken, İngiltere’nin petrol üretimi ise günde yüzde 6,3 oranla 94 bin varil düştü. İngiltere, son 30 yılın en düşük üretim rakamına ulaşmış oldu.

DÜNYADA DOĞAL GAZ TÜKETİMİ ARTTI

BP’nin raporuna göre geçen yıl dünyada doğal gaz tüketimi yüzde 2,5 oranında arttı. Bu artış, son 10 yılın ortalamasından daha az olurken, tüketimde en büyük artış, yıllık yüzde 15,8 ile Çin’den geldi. Global olarak doğal gazın toplam enerji tüketimindeki payı ülke bazında ortalama yüzde 24,1 oldu.

Dünya çapında yenilenebilir enerji 2008’de büyüme gösterirken, rüzgar enerjisi üretimi yüzde 29,9, güneş enerjisi üretimi ise yüzde 69 oranında arttı. Bu artışlar, son 10 yılın ortalamasından daha yüksek oldu.

Rüzgar enerjisi üretimi kapasitesini yüzde 49,5 artıran ABD, dünyanın en büyük rüzgar enerjisi üretiminde Almanya’yı geçti.

ENERJİ PAZARLARINDAKİ AĞIRLIK GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERE KAYIYOR

BP İcra Kurulu Başkanı Tony Hayward, konuya ilişkin değerlendirmesinde küresel enerji pazarlarının ağırlık merkezinin, başta Çin olmak üzere ciddi şekilde gelişmekte olan ekonomilere kaydığının altını çizdi.

Bu durumun geçici bir eğilim olduğunu sanmadığını belirten Hayward, ”Üstelik zamanla daha da artacağına inanıyorum. Bu eğilim, enerji fiyatlarını etkilemeye devam ederek, ekonomik büyüme, enerji güvenliği ve iklim değişikliği konularında aşılması gereken bazı zorlukları beraberinde getirecektir” ifadesini kullandı.

Hayward, bu değişikliğin kısa dönemde belirsizlik hali getireceğini belirterek, buna rağmen, modern enerji piyasalarının çeşitliliği ve esnekliği sayesinde, enerji arzının tüketicilere verimli bir şekilde ulaşacağına inandığını dile getirdi.

BP Baş Ekonomisti Christof Ruehl ise dünya ekonomisinde ve enerji fiyatlarında yaşanan dramatik değişimlere rağmen, piyasaların enerji arz güvenliği konusunda iyi çalıştığına inandığını söyledi.

Ruehl, piyasaların serbest bir şekilde, müdahaleler olmadan faaliyet göstermeleri önümüzdeki dönemde fiyat iniş-çıkışlarını yönetmek konusunda kilit rol oynayacağını bildirdi.