11.600 MW’lık RES Lisansı Verilecek

EİE Genel Müdürü Yenilenebilir Enerji Kaynaklarında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

31 Temmuz 2009

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, EİE ve OSTİM-OSB Müdürlüğü arasında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanındaki gerekli sistemlerin ve teknolojilerin yurt içinde imalatının kamu, üniversite ve sanayi işbirliği ile gerçekleştirilmesi ve kamuoyundaki bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. Büyükmıhcı, imza töreni öncesinde yaptığı konuşmada, enerjinin verimli kullanılmasının önemini vurgulayarak, bu kapsamda Enerji Verimliliği Projesi (ENVER) başlattıklarını anımsattı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili gelişmelere de değinen Büyükmıhcı, suyun her damlasını elektriğe dönüştürmek istediklerini, Türkiye’nin en az 130 milyar kilovatsaatlik (KWH) ekonomik hidroelektrik potansiyeli bulunduğunu belirtti. Büyükmıhcı, şu an işletmedeki santrallerin 12.350 megavata ulaştığını, inşa halinde olan, lisans almış ve lisans başvurusu yapmış projelerin toplamının ise 23.000 megavatı aştığını ve bunlar arasında kurulu gücü 50 megavat altında olan toplam 1.200 megavatlık küçük-HES’in işletmeye alındığını kaydetti. Özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki derelerden yararlanmak istediklerini ifade eden Büyükmıhcı, kurulu gücü 1 megavatın altında en az 1000 megavatlık mikro-HES potansiyeli olabileceğini tahmin ettiklerini söyledi. Büyükmıhcı, bu amaçla TEMSAN A.Ş’nin çeşitli kapasitelerde mikro-türbin imal etmeye başladığını, 500 kilovata kadar küçük ölçekli yenilenebilir enerji kaynağı uygulamaları için lisans muafiyeti getirdiklerini, uygulamaya ilişkin diğer ilgili yönetmeliklerin de tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.

Elektrikteki puant talebin bir bölümünün pompajlı-HES tesisleri ile karşılanmasını planladıklarını belirten Büyükmıhcı, ön etüt çalışmalarında 7,300 megavatlık potansiyel belirlediklerini ve 2010 yılı sonuna kadar Türkiye’nin pompajlı-HES master planını hazırlayacaklarını söyledi. REPA VE GEPA Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) ile Türkiye’nin rüzgarının görünür hale geldiğini ifade eden Büyükmıhcı, ”Ekonomik olabilecek en az 48.000 megavatlık potansiyele sahip olduğumuzu öğrendik. Yatırımcılarımız nerelerde santral kurabileceklerini kolaylıkla seçebiliyorlar” dedi.

Büyükmıhcı, Yenilenebilir Enerji Kanununun getirdiği teşvikler ve REPA’nın yönlendirmesi sayesinde 2003 yılındaki 18 megavatlık kurulu gücün 450 megavata çıktığını, 2013 yılında 11.300 ve 2020 yılında 19.000 megavata ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti. Kanunda hazırladıkları iyileştirmelerle 2020 yılına kadar iç pazar hacmi en az 20 milyar avro olan rüzgar türbinlerinin yerli imalatını özendirdiklerini ifade eden Büyükmıhcı, bu konuda yatırımcıların gerekli hazırlıklara başladıklarını söyledi. Güneş Enerjisi Potansiyel Atlasını da (GEPA) çıkardıklarını hatırlatan Büyükmıhcı, 2008 yılında Türkiye genelinde kullanılan elektrik enerjisinin yaklaşık 2 katı büyüklüğünde ve 56.000 megavatlık doğal gaz santralinin elektrik üretimine eşdeğer (380 milyar kilovatsaat/yıl) teknik potansiyel bulunduğunu tespit ettiklerini kaydetti. Büyükmıhcı, 2020 yılında en az 5.000 megavatlık santral kapasitesine ulaşabileceklerini tahmin ettiklerini belirtti. Büyükmıhcı, enerji tarımı konseptiyle biyokütle kaynaklarını harekete geçirdiklerini belirterek, Türkiye’nin yılda en az 14 milyon tonluk bitkisel atık ve 12 milyon tonluk hayvansal atık potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Jeotermal kaynaklarıyla ilgili aramaları hızlandırdıklarını, öncelikle elektrik üretmek istediklerini ifade eden Büyükmıhcı, Türkiye’nin jeotermal haritasını hazırladıklarını bildirdi.

Büyükmıhcı, ”Yıllık sondajlı arama metrajımız 19.000 metreyi aştı. En az 500 megavatlık elektrik ve 30.000 megavatlık ısı üretim potansiyeli belirledik. Yatırımları hızlandırmak için jeotermal sahalarımı özel sektöre açıyoruz ve Yenilenebilir Enerji Kanunundaki iyileştirmeler kapsamında jeotermal elektriği tarifesini artıracağız” diye konuştu.

ENERJİ YÖNETİM BİRİMİ VE ENERJİ PARKI KURULMASI

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan ise işbirliği kapsamında OSTİM’de Enerji Yönetim Birimi ve Enerji Parkının kurulmasını amaçladıklarını, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliğiyle ilgili konularda tasarım ve pilot üretim yapmayı, enerji izleme merkezleri ve enerji verimliliğinin gelişiminin ölçülmesi ve değerlendirilmesini de arzu ettiklerini söyledi. Enerji yönetimi standardının önemine dikkati çeken Prof. Dr. Ayhan, bu konuda üniversite olarak en büyük katkılarının enerji verimliliği eğitimleri olacağını kaydetti. OSTİM-OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da yenilenebilir enerji kaynaklarının ve buna bağlı teknoloji ve üretimlerin hayata geçirilmesi anlamında bölgesel olarak Türkiye’de öncü ve lider olmak istediklerini belirtti. Bu kapsamda bölgedeki firmaları toplayarak bir enerji kümelenmesi kavramı etrafında önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Aydın, EİE ve Enerji Bakanlığı ile yaptıkları çalışmalara da değindi ve ”Bunları hayata geçirerek ülkemizin ekonomisine ve özellikle bu kriz ortamında KOBİ’lerimize yeni alanlar ve işler oluşturmak niyetindeyiz” dedi. Aydın, üniversitede yapılan çalışmaların sanayicilerle buluşturulması, bunun ticarileştirilmesi ve ülke yararına dönüştürülmesinin önemli olduğuna işaret etti. Orhan Aydın, ayrıca güneş piline ilişkin çalışmaların ilgi alanlarına girdiğini ve bu çalışmaları Türkiye’nin geleceği açısından çok önemsediklerini, bir iki yaptırım için bazı firmalarla görüşme imkanları olduğunu söyledi.

RÜZGAR TÜRBİNİ, GÜNEŞ PANELVANI

Konuşmaların ardından bir soru üzerine Orhan Aydın, rüzgar türbinlerinin yerli imkanlarıyla üretilmesiyle ilgili bir proje hazırlayıp, TÜBİTAK’a verdiklerini belirterek, ”500 kilovatlık, ve 2,5 megavatlık bir türbinin yerli imkanlarla üretilmesi konusunda bir grup çalışması yapıldı. Yerli teknoloji ve bilgi birikimiyle bu türbinlerin Türkiye’de üretileceğini gördük” dedi. Güneş panellerinin Türkiye’de yapılmasıyla ilgili de GÜ’de çok önemli bir çalışma bulunduğunu bildiren Aydın, güneş panellerinin pillerinin yerli imkanlarla yapılmasının çabası içinde olduklarını söyledi. Hidrolektrik santrallerinin türbinlerinin yapılması konusunda yerli imkanlar olmasına karşın birtakım engeller bulunduğu ifade eden Aydın, derelere kurulacak türbinlerin OSTİM’de üretimi konusunda çaba sarf ettiklerini söyledi. Büyükmıhcı ise bir defa rüzgar enerjisi lisans başvuruları ve lisanslandırılması gereken projelerle ilgili çalışmaların çok hızlandığını bildirerek, ”Önümüzdeki birkaç ay içinde,üretim sistemimizin müsaade ettiği kadar, yaklaşık 11 bin 600 megavatlık lisansı bu yıl içinde vereceğiz” dedi. Yeni teknolojilerle ısı yalıtımına da önem verilmesini gerektiğini belirten Büyükmıhcı, Türkiye’de ısı yalıtımı sektörünün yapı ve yalıtım malzemeleri açısından yabana atılamayacağını, şu anda yıllık cirosunun 2 milyar dolara ulaştığını söyledi. (A.A.)