Toprağın bozulması iklimi de değiştiriyor

TEMA Vakfı Türkiye’nin toprak bozulumuna karşı acilen önlemler alması gerektiğini söyledi

17 Kasım 2016

TEMA Vakfı 14-20 Kasım tarihleri arasında Erozyonla Mücadele Haftası dolayısı ile bir açıklama yayınladı.

Açıklamada TEMA Vakfı’nın toprağın verimliliğindeki azalmayı ifade eden “toprak bozulumu”nu gündeme getirmek ve gelecek kuşakların yaşam hakkını savunmak için Türkiye çapındaki gönüllüleri ile Toprağa Saygı Yürüyüşleri, tanıtım ve bilgilendirme için stant çalışmaları ile eğitim etkinlikleri gerçekleştireceği bilgisi verildi.

Topraklarımızın yüzde 86’sı erozyona uğradı

Açıklamada değerlendirmesi yer alan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç şunları kaydetti;

“Toprak bozulumu, toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması olarak nitelendiriliyor. Dünyada kullanılabilir arazilerin %33’ü toprak bozulumuna uğramış durumda. Türkiye’de ise toprak bozulum tiplerinden sadece erozyon dikkate alındığında bile topraklarımızın %86’sında erozyon meydana geldiği görülüyor. Toprak bozulumu su kıtlığı, gıda güvensizliği, iklim değişikliğinde hızlanma, yoksulluk, göç, toprak ve toprağa bağlı diğer ekosistem hizmetlerinde azalma gibi sonuçlara yol açıyor.”

Açıklamasında Marakeş İklim Zirvesi’nde toprak konusunun da gündeme getirildiğini hatırlatan Deniz Ataç Türkiye’de toprak bozulumunun önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve toprağın iyileştirilmesi amacıyla acilen, iklim değişikliği etkileri ve toprak bozulumu ile karşı karşıya olan havzaların etkilenme düzeylerinin saptanmasına ve önlemler alınması gibi alanlarda çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.

‘’İklim değişikliği ile toprak bozulumu etkileşim halinde’’

Ormanların yok edilmesinin, tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanılmasının sera gazlarını artırıp iklim değişikliğini hızlandırdığına da dikkat çeken Ataç, değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü;

“İklim değişikliği toprak bozulumuna yol açıyor. Toprak bozulumu da iklim değişikliğinde artışa sebep oluyor. Bu olumsuz etkileşim, toprak, tarım, gıda ve orman varlıklarımızı doğrudan tehdit ediyor. Topraklarımızı koruyarak iklim değişikliği ile mücadele edebileceğimiz bir sistem kurmalıyız. Herkesi, hem toprağın korunması hem de iklim değişikliğine neden olan kömür ve diğer fosil yakıtlara dayalı enerji tüketiminin engellenmesi için yerel ve ulusal yönetimlerden taleplerde bulunmaya çağırıyoruz.”