Avrupa Birliği Petrole Alternatif Arıyor

Avrupa Komisyonu, bu ay yayımladığı “Geleceğin Ulaşım Yakıtları Raporu” ile 2050 yılına kadar petrole alternatif yakıtlar üzerine öngörülerini kamuoyuyla paylaştı.

4 Şubat 2011

EurActiv Türkiye

Avrupa Komisyonu, bu ay yayımladığı “Geleceğin Ulaşım Yakıtları Raporu” ile 2050 yılına kadar petrole alternatif yakıtlar üzerine öngörülerini kamuoyuyla paylaştı. Rapor, rezervlerinin ömrü 40 yıl olarak biçilen petrole alternatif yakıt türlerinin kullanımıyla, karbon emisyonlarında 2050 yılına kadar, 1990 seviyelerine oranla yüzde 80 ile 95 azaltım gerçekleştirilmesinin de amaçlandığını bildiriyor.

Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporda, elektrik enerjisi ve  biyoyakıtlar, uygulanabilirliği ölçüsünde birincil tercihler olarak öne çıkıyor. Sentetik yakıtların eski teknolojiler ile yeni teknolojiler arasındaki açığı kapatması öngörülürken, halihazırda Avrupa’da en yaygın kullanılan (karayolu taşıtlarının yüzde 3’ü) alternatif yakıt olan LPG kullanımının ikame edici nitelik taşıması öngörülüyor.

Raporda her alternatif yakıt türünün her türlü ulaşım tipine uygun olmayacağı için; yakıtın enerji yoğunluğu, araç türüne uygunluğu, salım performansı, maliyeti, bulunabilirliği ve güvenliği göz önünde bulundurularak doğru ulaşım tipi için doğru yakıt türünün kullanılması gerektiğine vurgu yapılıyor.

Rapor, toplam petrol tüketiminin yarısından fazlasını oluşturan karayolu ulaşımında, tarımsal yük taşınması gibi kısa mesafe ulaşım ve şehir içi ulaşım için enerjinin birincil olarak elektrikle sağlanmasını öngörüyor. İkincil tercih olarak LPG gibi yakıtların da kullanılabileceğinin belirtildiği raporda, enerji kaynağı türleri arasındaki rekabetin pazarda bir parçalanma yaratabileceği riskine de dikkat çekiliyor. Rapor, uzun mesafe taşımacılığı için ise öncelikle biyoyakıt, ardından sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve LPG kullanımını öngörüyor.

Rapor, şehir içi raylı sistemler de dahil olmak üzere demiryolu taşımacılığının büyük ölçüde elektrik enerjisiyle sağlanıyor olması ve ulaşımdaki toplam emisyonun çok küçük bir kısmından sorumlu olması sebebiyle, önceliği bu ulaşım türünden vazgeçilmesinin önüne geçmek olarak belirliyor. Özellikle Orta ve Doğu Avrupa’da, bu taşımacılık türünün ekonomik verimliliğinin sürdürülmesi gerekliliğine vurgu yapılıyor.

Raporda havacılık sektörü, enerji yoğunluğu yüksek yakıtlara ihtiyaç duyduğu için, sektörün akaryakıta ihtiyacındaki eğilimlerde büyük değişiklikler gerçekleşmesinin beklenmediğine ve sektörde 2050 yılına kadar herhangi bir alternatif yakıta başvurulacaksa, öncelikle bunun altyapısının hazırlanması gerektiğine yer veriliyor.

Deniz taşımacılığında biyoyakıtlar, LNG ve LPG’nin kullanımına vurgu yapan rapor, aynı zamanda nükleer enerjinin deniz taşımacılığında kullanımına da değiniyor. Sektör tarafından nükleer enerji kullanımı konusunda adımlar atılması talebinin bulunduğunun aktarıldığı raporda, deniz taşımacılığında nükleer enerji kullanımı için bir yasal çerçevenin bulunduğu da belirtiliyor. Ancak nükleer enerji kullanımı için gerekecek sermayenin büyüklüğüne ve kamuoyunda oluşabilecek tepkiye dikkat çekiliyor.

EurActiv Türkiye tarafından hazırlanan Yeni Nesil Akaryakıt Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.