Danimarka’nın U dönüşü Grönland’da uranyum madenlerinin önünü açıyor

Danimarka Parlamentosu’ndaki çoğunluk, Grönland’da uranyum çıkarılmasına ve ihraç edilmesine onay vermeye hazır olduğu mesajını verdi.

30 Ocak 2013

EurActiv Türkiye

Danimarka’da Parlamento çoğunluğunun ilk kez, ülkenin uranyuma karşı sıfır tolerans politikasını rafa kaldırmaya hazırlandığı haberleri basında yer aldı.

Dünyanın beşinci büyük uranyum rezervi Kvanefjeld, Grönland’ın güneyinde bulunuyor. Danimarka’ya ait özerk bölgenin bu rezervden faydalanmak için resmen başvurması halinde Danimarka, radyoaktif metalin en büyük ihracatçılarından biri haline gelebilir.

Uranyum, cep telefonu gibi malların üretiminde kullanılan pek çok değerli ve stratejik açıdan önemli metaller çıkarılırken bir yan ürün olarak ortaya çıkıyor. Uranyum aynı zamanda nükleer enerji ve atom bombası üretiminde de kullanılıyor.

Ürünün güvenlik açısından siyasi önem arz etmesi sebebiyle Grönland’ın, sıfır tolerans politikası iptal edilmeden önce Danimarka’dan izin alması gerekecek.

Danimarka hükümetini oluşturan üç partiden Sosyal Liberaller mensubu dış politika sözcüsü Rasmus Helveg, Politiken gazetesine yaptığı açıklamada ‘Buna olumlu yaklaşmalıyız. Eğer Grönland’ın talebini reddedersek Danimarka açısından çok tuhaf bir pozisyonda kalırız’ dedi.

Yeni rapor yayımlanacak

Danimarka’nın eski bir kolonisi olan Grönland’a 1979’da özerklik tanınmıştı. Otuz yıl sonra Grönland, yargı, polis ve doğal kaynaklar üzerinde de yetkiyi eline alarak kendi kaderini tayin hakkını üstlendi. Ancak dışişleri, mali politika ve güvenlik konularından halen Danimarka sorumlu.

Grönland Hammaddeler Müdürlüğü, bahar ayında uranyumun çevre ve kamu sağlığı üzerine etkileriyle ilgili bir rapor yayımlayacak. Raporda ciddi bulgulara ulaşılmaması halinde Grönland Parlamentosu’nda uranyum çıkarılmasına çoğunluk desteği oluşması gündeme gelecek.

Grönland’ın Demokratik Parti mensubu Başbakan Yardımcısı Jens Frederiksen, ‘Uygun şekilde ve Danimarka ile işbirliği içinde faaliyet gösterdikleri sürece uranyum madenlerine destek veriyoruz. Eğer başka herkes uranyum satıyorsa biz de satabiliriz. Bu alanda çok para var’ dedi.

Öte yandan Grönland Başbakanı Kuupik Kleist, partisi Inuit Ataqatigiit’in önce Grönland’da uranyumla ilgili bir tartışma ortamı oluşmasını istediğini söyledi. Kleist, ‘Sıfır tolerans politikamızı iptal etmek için önemli sebepler ortaya çıkana kadar sıfır tolerans politikamızı sürdüreceğiz’ dedi.

Uranyumda U dönüşü

Zehirli ve radyoaktif bir metal olan uranyuma maruz kalmak böbrek, beyin, karaciğer ve kalp üzerinde etkilere yol açabiliyor. Pek çok araştırma aynı zamanda madenlerde uranyumla çalışanların akciğer kanserine yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Uranyumun sivil olarak başlıca kullanım alanı nükleer santrallerde yakıt olarak. Danimarka’nın büyük ölçekte maden çıkarmaya başlaması ise ülkenin uluslararası sahnedeki pozisyonunu değiştirebilir.

Danimarka Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden Cindy Vestergaard, ‘Bu, krallığın dış politikasında büyük bir dönüm noktası. Eğer sıfır tolerans politikası iptal olursa Danimarka, nükleer alanda en etkili seslerden biri olan atom devresinin bir parçası olacak’ dedi.

‘İki yüzlüler’

Greenpeace Kuzey Genel Sekreteri Mads Flarup Christensen, Grönland’ın uranyum ihraç etmeye başlamasının, ‘iyi yüzlülüğün doruk noktası’ olacağını söyledi.

Berlingske Tidende gazetesine konuşan Christensen, ‘Nükleer atıkların tekrar işlenmesine karşı çıktık, Baseback’in (İsveç sınırları içinde yer alan, Kopenhag’a yakın bir nükleer santral) kapanması için çaba gösterdik ve Doğu Avrupa’daki reaktörlerin kapanması için de bol miktarda para harcıyoruz. Eğer Grönland’da uranyum çıkarılmasına izin verirsek, bu iki yüzlü bir tutum olur’ dedi.

Danimarka yıllardır, çevre konusundaki en hassas ülkelerden biri olarak biliniyor. İskandinavya ülkesi, 1973’te bir çerve kanunu yürürlüğe sokan ilk ülke oldu ve rüzgar enerjisi, ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 25’ini karşılıyor.

Hükümet aynı zamanda başkent Kopenhag’ı 2025’e kadar, tüm ülkeyi ise 2050’ye kadar ‘karbon nötr’ hale getirmeyi hedefliyor.

Christensen, Danimarka’nın Grönland konusunda ‘yanlış anlaşılan’ bir korkusu bulunduğunu belirtti. Genel Sekreter, ‘Elbette Grönland’ın özerkliğine ve bu çerçevede dışişleri ve güvenlik konularından bizim, onların da hammaddelerden sorumlu olmasına saygı göstermeliyiz. Buradaki sorun, bu konunun her iki alanı da ilgilendirmesi. En azından ‘Bu Grönland’ın kararı, ancak bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz’ diyebiliriz. Çünkü bu kesinlikle kötü bir fikir’ dedi.

Grönland tek başına devam edecek

Grönland Aralık ayında, ülkenin doğal kaynaklarından yararlanabilmek için yabancı maden arama ve maden çıkarma firmalarının faaliyetlerini düzenleyen bir yasa çıkardı. Bunun içinde ülkenin, Çinliler de dahil olmak üzere yabancı işgücüne açılması da yer alıyordu.

Mevzuat, büyük ölçekli projelerin kapsamını ve yabancı çalışanlar için asgari ücretleri düzenliyor. Şirketlere ucuz yabancı işgücü çalıştırma imkanı sunarak yerel istihdamı gözardı ettiği gerekçesiyle yasaya eleştiriler yöneltilmişti.

Danimarka iki ay önce sosyal dampinge karşı bir yasa çıkarmasına rağmen hükümet, Grönland’daki yasayı destekliyor. İki hafta önce Başbakan Kleist, Çin’in neredeyse tekelinin bulunduğu bir alan olan, nadir bulunan stratejik öneme sahip metallerine erişimini engellemesi yönünde Avrupa Birliği’nden gelen talebi reddettiğini açıklamıştı.

Henriette Jacobsen