Kuzey Denizinin Desertec Projesi Resmen Başladı

Tarihin en büyük rüzgar enerjisi projesi Cuma günü İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın projenin ihalesinin sonuçlandığını duyurması ile resmen başlamış oldu.

Kuzey denizi kıyısındaki 9 ayrı bölgede, toplam 8.600 kilometrekarelik bir alana yayılan  6,400 rüzgar türbininden oluşacak proje tamamlandığında İngiltere’nin mevcut kurulu rüzgar gücüne 32 GW’lık ilave sağlayacak. Projenin toplam 160 milyar pound’luk bir yatırım ile 10 yılda tamamlanması öngörülüyor.

Gordon Brown yaptığı açıklama’da bu proje sayesinde 70.000 yeni istihdam sağlanırken 2020 yılında İngiltere’de evlerin %25’inin enerjisinin buradan sağlananacağını ifade etti.

Gordon Brown hükümeti bu proje ile ayrıca bu sayede hem Avrupa Birliği’nin belirlediği 2020’de enerji’nin %20 oranında yenilenebilir enerji’den sağlanması yükümlülüğünü karşılayabilmeyi hem de İngiltere’nin karbon emisyonunu yılda 40 milyon tondan fazla düşürebilmeyi öngörüyor.

Bunlarla beraber proje’de ihalenin aslan payını Alman RWE, Siemens ve E.ON firmaları elde etti. İhaleyi kazandığı duyurulan dokuz konsorsiyum’un yalnızca beşinde İngiliz firmaları bulunurken bunlardan da ikisindeki İngiliz firmaları azınlık hissesine sahipti.

Proje’de 9 GW’lık Dogger Bank bölgesi ihalesini  ortakları Scottish&Southern Energy plc, Statkraft ve Statoil ile beraber kazanan Alman RWE Innogy CEO’su  Fritz Vahrenholt yaptığı açıklamada bu projenin Kuzey Denizi’nin Desertec’i olduğunu söyledi.

Alman firmaları arasında RWE’yi ise 4 GW’lık proje ile Siemens’in başını çektiği konsorsiyum takip etti.

Uzmanlar kömür ve nükleer enerjiye dayanan enerji altyapısı eskiyen ve yetersiz kalan, Manş denizinin altındaki kablolar aracılğı ile Fransa’dan elektrik ithal etmek durumunda olan İngiltere’nin enerji altyapısı için bunun doğru bir karar olduğunu fakat offshore rüzgar türbinlerinin en pahalı enerji yatırımı olduğunu zira inşa edilmelerinden bakımlarına kadar ciddi anlamda çeşitli güçlükler barındırdığını belirtiyorlar.