”Enerji politikalarında esaslı değişikliklere ihtiyaç var”

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, küresel enerji politikalarında gerekli değişikliklerin yapılmadığı takdirde 2040 dünyasının çok farklı olacağını söyledi.

14 Kasım 2014

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2014 yılı için hazırladığı Dünya Enerji Görünümü raporunu yayınladı.

Raporun yayınlanması dolayısı ile Londra’da düzenlenen basın toplantısında bir sunum yapan ajansın başkanı Fatih Birol bir kez daha enerji politikalarının iklim değişikliği üzerindeki etkisine vurgu yaparken, enerji ve iklim alanında gerekli politikaların uygulanmamasının çok ciddi sonuçları olacağı uyarısında bulundu.

Fatih Birol konuşmasında küresel karbondioksit salımlarının 2013 yılında yüzde 2,6 oranında artış ile 33 gigatona ulaştığını söylerken, bu salımların yüzde 60’ının ise tek başına Çin’den kaynaklandığı bilgisini verdi.

Bu durumun endişe verici olduğunu ifade eden IEA Başkanı, ABD ve Çin’in iklim değişikliği ile mücadele için imzaladıkları anlaşmanın ise insanlık için çok büyük bir sıçrama olduğunu ifade etti.

Fosil yakıtlara teşvik kirlilik ve verimsizlik için para harcamak demek

Fosil yakıtlar için sağlanan teşvikleri de endişe verici diğer bir durum olarak niteleyen Birol, 2013 yılında 550 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan bu uygulamayı kirlilik yaratma ve enerji verimsizliği için ödeme yapmaya benzetirken, fosil yakıtlara sağlanan bu faydanın yenilenebilir enerji için sağlanan teşviklerin dört katından fazla olduğunun altını çizdi. IEA verilerine göre 2013 yılında dünya devletleri tarafından yenilenebilir enerji yatırımları için sağlanan teşvik miktarı 121 milyar dolar olmuştu.

Enerji verimliliği alanındaki uygulamaların diğer bir iyi haber olduğunu da kaydeden IEA Başkanı, yıllar süren tartışmalar ve çalışmaların ardından bu uygulamalar sayesinde ulaştırma sektöründeki petrol talebinin düşmekte olduğunu   da tespit ettiklerini de kaydetti. Birol yeni üretilen motorlu araçların dörtte üçünün yüksek yakıt verimliliğine sahip olmalarının ise bu durumdaki ana atkenlerden biri olduğunu da sözlerine ekledi.

”Temiz enerji yatırımları dört katına çıkmalı”

2013 yılında küresel ölçekte 400 milyar dolarlık temiz enerji yatırımı gerçekleştiğini bildiren Fatih Birol, bu düzeyin iklim değişikliği ile mücadele için ise yeterli olmadığını ifade etti.

Birol mevcut yatırım oranları ile küresel düzeyde ortalama sıcaklıkların 3.6 derece artacağını öngörüldüğünü, bu ısınmanın güvenilir sınır olan 2 derecede tutulabilmesi için ise yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, karbon depolama ve nükleer enerji gibi alanlarda her yıl 1.5 trilyon dolarlık yatırımın yapılması gerektiğini kaydetti.

İnsanlığın doğanın izin verdiği karbondioksit salımının yarısını şimdiye kadar gerçekleştirdiğini hatırlatan Birol enerji yatırımları eğiliminde önemli değişiklik olmadığı takdirde 2040 yılında bu bütçenin doldurulacağını söyledi. Birol bu bütçenin dolmasından sonra 2040 yılı salımlarının dünyayı bugünkünden farklı hale getireceğini vurguladı.

Rüzgar ve güneşin ürettiği elektrik altı kat artacak, teşvikler aynı kalacak

IEA çalışmasına göre 2040 yılına kadar küresel birincil enerji talebi yüzde 37 oranında artarken, elektrik talebi ise yüzde 80 oranında artış gösterecek. 2012 sonu itibari ile 5.638 GW olan küresel elektrik üretim kapasitesi ise 2040 yılına kadar 7.200 GW artacak.

Yeni kurulu güç artışında yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yarıya yakın olacak iken, enerji kaynaklarına göre rüzgâr ve güneş bu artışta ağırlıklı pay sahibi olacak. IEA öngörüsüne göre 2040 yılına kadar küresel ölçekte rüzgâr enerjisi gücü 1.320 GW, güneş enerjisi gücü ise 930 GW artış gösterecek.

2012 yılında toplam küresel elektrik üretiminin yüzde 21’ini sağlayan yenilenebilir enerji kaynakları, 2040 yılında ise aynı üretimin yüzde 33’ünü sağlayacak.

Rüzgar enerjisi ve güneş elektriği alanındaki ilerlemeler ise bu yatırımlar için sağlanan kamu desteklerinin payının göreceli olarak gerilemesini sağlayacak. IEA öngörüsüne göre rüzgardan ve güneşten üretilen elektrik miktarı 2040 yılında bugüne göre 6 kat artacak iken, bu yatırımların kamu bütçelerinden sağladıkları destek miktarı neredeyse bugünkü ile eşit durumda olacak.

”Nükleer atıklar anahtar konu”

IEA çalışmasına göre 2013 yılı itibari ile dünyada toplam kurulu güçleri 394 GW olan 434 nükleer enerji santrali devrede iken, bu santraller küresel elektrik üretiminin yüzde 11’ini karşılamakta.

Bu santrallerden 200’ü gelecek 35 yıl içinde ömürlerini doldurdukları için kapatılacak iken, yeni devreye giren santraller ise nükleer enerjinin 2040 yılında 624 GW’lık toplam güce ulaşmasını sağlayacak iken bu santrallerin toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 12’de kalacak.

Sunumunda nükleer enerji santrallerinde oluşan atığın çok ciddi bir sorun olduğuna da dikkat çeken Birol, bu santrallerin faaliyetinden dolayı 1971 ila 2040 arasında ortaya çıkan radyoaktif atık miktarının 705.000 tona ulaşacağını söyledi.

Bu atıklar için şimdiye kadar kalıcı bir çözüm bulunamadığını da hatırlatan Fatih Birol, bu konunun anahtar öneme sahip olduğunu kaydetti.

Bununla birlikte IEA hesaplamalarına göre 2040’a kadar devreden çıkacak olan nükleer enerji santrallerinin kapatılmalarının maliyeti ise 100 milyar doları aşacak.